Sevgili Dost,
Kâmil Mü'minin en mühim vasıflarından birisi de fâni elemi ve saadeti, hâkikâti duyup yaşamanın meşguliyetine ve lezzetine erişemeyecek nisbette bir tevâzuyla karşılamalarıdır. Biz geçmişin ağrısını ve geleceğin düşünü ve kaygısını öyle dehşetengiz boyutlarda yaşıyor ve derinleştiriyoruz ki, kalbimizde ne hüznü alıcak takât, ne de ubudiyete
Biraz tefekkür :)
Etrafımdaki güzel vadi sis içindeyken, gökyüzündeki güneş benim ormanımın geçit vermez karanlığına vururken, yalnızca birkaç Işık ormanın içindeki mabede girerken, ben gürültüyle akan derenin kıyısındaki yüksek çayırların arasında uzanmışım, toprağa yakın bir noktada bin bir çeşit minik yeşillik dikkatimi çekiyor: bitkilerin sapları arasında küçük canlılar dünyasının vızıltısını, minik kurtların ve sineklerin çeşitli ve kavranamaz biçimlerini yüreğimin hemen yakınında hissederken, bizi kendi suretine göre yaratan Her Şeye Kadir Olan'ın varlığını, sonsuz haz içinde süzülürken bizi koruyan ve aydınlatan Sevgisi Herkese Yeten'in esintisini duyumsuyorum dostum!
Kendi kalemimden...
İçimdeki tefekkür
Nasıl ihtiyacı var kalbimin
Bir liman nefes almaya...
Göçmen kuşlara bakıp
Ufuklarimda sizde kaybolun demeye
Ah içimdeki hüzün..!
Üzülüyorum yaşamaya mecbur kalbime
Dili susmuş kalemime
Minik minik damlalar akıtan gözpınarıma
Üzülüyorum, hayaller uğruna çalışan saatime
Çîrok
Sürekli bir koşturmanın içindeyiz durmadan yorulmadan nefes nefese kalsak bile
israrla o koşuşturmanın içinde dönüp dönüp duruyoruz. Ne var ki bizi bunca telaşenin
içine sürükleyen.. Hemstrların oyuncakları vardır bilirsiniz daire ne kadar koşarsan koşsun o daire içinde
aynı yere dönüp dönüp duruyorsun o hızlandıkça sen daha fazla hızlanıyorsun.
dünden bir hatıra
Dün akşam, gökyüzüne bakarak tefekkür ederken, daha önce yanımıza yaklaşmayan bir kedi yavrusu geldi ve kucağıma oturdu.
Okşattırdığı kapkara tüyleri arasından bana bakan yemyeşil gözleriyle bana baktı, kendini sevdirdi; çorap giymişcesine göze batan o minik beyaz patilerini gıdıklattırdı.
Sonunda kazağıma sarılarak, kucağımda büzülerek uyuyuverdi.
Bir ara uyandı ismini Karayel koyduğum yavrucak, başını kaldırdı, yeşil gözleriyle bana baktı "bana bir nasihat ver" dermiş gibi.
Eğildim, kulağına fısıldadım:
"sırtını sıvazlayana hiçbir zaman sırtını dönme Karayel,
seni ısıtana asla soğuma.
kıymet bil ki, şefkat göresin.
Bir de,
güvenme herkese;
her insanın yanına varma;
kırılırsın,
paramparça olursun."
@m_emin__