Kitabın içerisinde 5 adet Dostoyevski hikâyesi yer alıyor. 1. ağız kullanıldığı için sanki bütün hikâyeler aynı kişi tarafından yaşanılmış gibi hissettirdi. İlk Dostoyevski kitabım ve bence gayet güzeldi.
Beyaz Geceler:
Okuduğum zaman kendimi depresif, çaresiz hissettim fakat yazarın amacının da bu olduğunu düşünüyorum. Huzursuzluk yarattı
“Atla suya dedim.” Atladı.
Hiç yüzme bilmiyordu. Biz onu çıkarana dek nerdeyse boğuluyordu. Onu çekip sudan çıkardım diye bana öyle minnet duydu ki “atla!” diyenin ben olduğumu hepten unutmuştu. İşte… Onunla bir daha asla dalga geçmedim..
Her şeyi uğruna feda etmeye hazır olduğum için bana minnet mi duymalı?
Onu seviyorsam, bu onun hatası mı?
Bu yüzden beni sevmek zorunda mı hissetmeli kendisini? Hayır, benim sadakatimle dalga geçebilir, hizmetlerime nefretle karşılık verebilir, ona duyduğum tapınma hissini hor görerek bir kenara fırlatabilir ve ben, bir kez bile bu melekten şikâyetçi olma hakkını kendimde görmemeli, küçümsediği şeyleri bir an bile ondan esirgememeliyim. Ve yaşadığım her gün onun için bir fedakârlık da yapsam, öldüğüm gün, ona karşı olan sonsuz borcum hiç eksilmemiş olurdu yine de…
Sayfa 18 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları II.baskıKitabı okuyor
🌺🕊️
"Bir gün yaşlanıp geriye doğru baktığında hep bir çaba içinde olduğunu, ilkeli ve dürüst bir yaşam sürdürdüğünü, minnet altına girmediğini, mahsun gönüllere dokunduğunu ve bedellerine rağmen inandığı yolda yürümeye devam ettiğini hatırlamak insana derin bir huzur hissi yaşatır.
Zaman hızla akıp giderken her geriye dönüşünde "iyi
"Kişinin güzelliği ve süsü, ruhuna yerleşmiş olan edebî kültürüdür." Sayfa 324
Hariri; Arap Edebiyatının en bilinen isimlerinden olup 1054 Basra doğumludur. Vefatı ise yine Basra'da 1122 yılı olarak bilinmektedir.
Kendisine dünya çapında bir ün sağlayan eseri ise işte bu Makamat'tır. Eser, 50 tane makameden (küçük hikaye)
Doktorla hasta arasındaki iletişim, özellikle hasta duygularını doktora aktarmışsa ya da doktorla bilinçdışı bir özdeşleşmesi varsa, parapsikolojik olaylara yol açabilir. Bu durumla sık karşılaştım. Psikojenik bir bunalımdan çıkardığım bir hastayla ilgili etkileyici bir vaka vardı. Evine döndü ve evlendi. Karısını ilk gördüğümde rahatsız olmuş ve
“Şu üç şeyden kurtulan yeri cennettir. Bunlar, minnet , meûnet , melâmet . Minnetten kurtulan kimse, bir iyilik yaptığı zaman onu başa kakmaz. Maunetten/ insanlara yük olmaktan kurtulan kimse, onlara ağırlık vermez. Melametten kurtulan kimse; birisinin kusurunu gördüğü zaman onu kınamaz.”
Onca yangından sonra, insanlara duyduğu bütün inancı kaybedip de şehrine ayak bastığında, insaniyetin ilk örneğiyle karşılaştığı anda kalbinde uyanan minnet duygusunu hatırladı.
"Atla suya" dedim, atladı yüzme bilmiyordu. Biz onu çıkarana dek neredeyse boğuluyordu. Onu çekip sudan çıkardım diye bana öyle minnet duydu ki "atla!" Diyenin ben olduğumu hepten unutmuştu."
O zaman içimi acıtan şey hayal kırıklığıydı... o genç adamın o denli itaatle gitmesinin verdiği hayal kırıklığı... beni durdurmak, yanımda kalmak için hiçbir girişimde bulunmaması... oradan ayrılıp gitmesi konusundaki ilk arzuma minnet ve saygıyla boyun eğmesi... beni kendine çekmek için bir şey yapmak yerine... beni yoluna çıkan bir azize gibi görmesi sadece... ve beni görmemesi... bir kadın olarak hissetmemesi.
Sayfa 56 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Bilinciniz ve bilinçaltınızı daha üretken arayışlarla meşgul edin ; sevgi ,neşe ve minnet gibi olumlu duyguları besleyin. Odağınız daima kendiniz için daha tatminkar bir yaşam yaratmak olmalı.