Kendi mış "gibi" yaptığım işlerin farkına varmamı sağladı, bu nedenle sevdim kitabı. Ama sadece bu konular üzerinde konuşulsa işte onu yedik bunu içtik olmasa daha hoş bir kitap olurmuş.
Mış Gibi YaşamlarDoğan Cüceloğlu · Remzi Kitabevi · 20203,306 okunma
mış gibi yaşamlar, düşünmeyi sağlıyor bu zamana kadar farkında bile olmadığımız şeyler üzerine.
"onu yedik bunu içtik" sohbet havasında yazıldığı için göze batmıyor bence tabi :)
Mış Gibi YaşamlarDoğan Cüceloğlu · Remzi Kitabevi · 20203,306 okunma
Ne güzel cahildik,
Televizyon yoktu.
Gazete de her zaman olmazdı. Öyle güzel
cahildik ki, keyfimiz bozulmazdı hiç!
Dışarıda kar... Ama kuzine içten içe öyle
yanıyor ki. Kuzinenin üzerinde demir maşa...
Maşanın üzerinde de ekmek dilimleri. Aydınlık
bir kış sabahı ve kızarmış ekmek kokusu...
Sucuk lükstü. Yumurta lezzetli. Ekmek her
zaman ekmek
Dikkat spoiler içerir.
Serinin oldukça güzel ikinci romanı. İki bölümden oluşan bu kitabın ilk bölümünde Vakıf, imparatorluğa kafa tutacak seviyeye gelir ve bir general vakfa saldırı düzenler ancak Hari Seldon kanunları yine galip gelir. İkincisinde ise, Katır isimli biri yavaş yavaş pek çok gezegeni ve birinci Vakıfı ele geçirir. Ancak İkinci Vakıf vardır ve onu bulamamıştır. Bu arada Katır hiç beklenmeyen bir insan çıkacak ve psikolog Mis Elling pek çok şeyi çözebilecektir. Mutlaka okunması gerekenlerden.
Güneş batmak üzeredir. Aman, dikkat! Güneş batmak üzeredir’in arkasından dünyanın tasviri gelir. Hiç niyetim yok: dalgaları boyamağa, ufku bir dilim ekmek gibi kızartmağa.
Bak! Yine yapacağımızı yaptık işte. Dalgaları boyadık. Ufku mis gibi kızarttık.
Her günüm mis gibi dünya kokan bir kavun dilimi
Senin sayende.
Bütün yemişler elime güneştenmişim gibi uzanıyor
Senin sayende.
Senin sayende yalnız umutlardan alıyorum balımı.
Yüreğimin çalışı senin sayende.
En yalnız akşamlarım bile duvarında gülen bir Anadolu kilimi
Senin sayende.
Şehrime ulaşmadan bitirirken yolumu
Bir gül bahçesinde dinlendim senin sayende
Senin sayende, içeri sokmuyorum
En yumuşak urbalarını giyip
Büyük rahatlığa çağıran türküleriyle kapımı çalan ölümü...
Yeryüzünün o yanlarına mis gibi bir gece indi. Yıldızlar çillendi gökyüzünde. Sularda kurbağaların, ötelerde çakalların , sadece sevişenler için öten guguk kuşlarının sesi uzun süre kesilmedi.
Öyle sabah uyanır uyanmaz yataktan fırlama
Yarım saat erkene kurulsun saatin.
Kedi gibi gerin, ohh ne güzel yine uyandım diye sevin..
Pencereni aç, yağmur da olsa, fırtına da olsa nefes al derin derin...