Hırka
... Ne kadar içten konuşursak konuşalım, masalarımız neşeli, arkadaşlıklarımız bir yaz balkonu gibi, misafirliklerimiz ne kadar güneşli olursa olsun, en sıcacık gülümseyen yüz bile; Kendinden ve halinden memnun olmadıkça “burada bir yerim var” hırkasını örmüyor insanın omuzlarına... .
Aynı evin içerisinde ama birbirine kilometrelerce uzak olan insanlarız artık. Evler soğuk, bireyler soğuk, duvarlar soğuk mobilyalar soğuk, yemekler soğuk, hayat soğuk. Kalorifer sistemlerimiz var, en güzel mobilyalar, en güzel perdeler, en güzel halılar, en güzel eşyalar var, soframızda beş altı çeşit yemeklerle donatılmış ama oturmalarımız soğuk, sohbetlerimiz soğuk. Misafirliklerimiz yapmacık. Çünkü gönül sıcaklığı yok.
Reklam
Kalorifer sistemlerimiz var, en güzel mobilyalar, en güzel perdeler, en güzel halılar, en güzel eşyalar var, soframızda beş altı çeşit yemeklerle donatılmış ama oturmalarımız soğuk, sohbetlerimiz soğuk. Misafirliklerimiz yapmacık. Çünkü gönül sıcaklığı yok. Bizim önce yüreğimizi tekrar ısıtmamız lazım. İnsanlığımızı tekrar yakalamamız lazım.
Sayfa 35 - ÇınaraltıKitabı okudu
Cep telefonu yokken napıyorduk?¿
Yahu peki bu cep telefonları yokken biz ne yapıyorduk? Nasıl vakit geçiriyorduk? Diye birbirimize sorduğumuz anlar çok oluyor... Sohbet ediyorduk, müzik dinliyorduk, kitap okuyorduk, evlerde toplanıyorduk... Arkadaş ya da aile misafirliklerimiz olurdu... Ama boşa değil hep dolu dolu yaşardık biz...
Aynı evin içerisinde ama birbirine kilometrelerce uzak olan insanlarız artık. Evler soğuk, bireyler soğuk, duvarlar soğuk mobilyalar soğuk, yemekler soğuk, hayat soğuk. Kalorifer sistemlerimiz var, en güzel mobilyalar, en güzel perdeler, en güzel halılar, en güzel eşyalar var, soframızda beş altı çeşit yemeklerle donatılmış ama oturmalarımız soğuk, sohbetlerimiz soğuk. Misafirliklerimiz yapmacık. Çünkü gönül sıcaklığı yok.