Bir darı takvimi vardı; birçok akademisyen, Amerika kıtasına özgü 260 günlük takvimin, Mısır bitkisinin büyüme mevsimiyle ilintili olduğu kanısındadır.
Piramitlerin bazı yıldızların konumuna göre yapıldığını biliyoruz ama Mısır astronomisine dair bildiklerimiz bu kadar kıtken bu bilgi bizi sıkıntıya sokmuyor mu? Sirius Mısırlıların merak ettiği yıldızlardan biriydi .Ancak bu merak insanın zihninde soru işaretleri bırakıyor. Çünkü Sirius mebhisten bile ancak şafak sökerken Nil nehrini yükselmesi ile gözlenebilirdi. Üstelik Mısırlılar Nil'in taşmasını tamı tamına hesaplayacak kesin bir takvimi 4221 yıl önce yapmıştı Bu takvim seriyorsun yükselişini baz alıyordu ve 32.000 yıllık devirleri hesaplayabiliyordu
Sayfa 80 - Artemis yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Mısır Takvimi
Toplum için hayatın ritmi her zaman Nil'in taşma zamanlarına bağlı olmuş, Akhet (taşma), Peret (büyüme) ve Şemu (kuraklık) olarak adlandırılan yılın dönemleri mevsimsel takvimi oluşturmuştur.
Güneş Yılı'nın Günleri
Piramidin temel kenarının uzunluğu 365.25 "Piramit Kii-hiti"dir. Bu da, Dünya'nın Güneş Yılı'nın gün sayısına eşittir. Az sonra Mısır Takvimi'yle ilgili konuyu işlerken göreceğiniz gibi, bu aynı zamanda bir kehanet niteliği de taşır.
Kleopatra, ordularıyla Mısır'a giren Roma generali Julius Sezar'i kendine âşık eder ve ağabeyini tahttan indirip yerine geçer. Sezar Kleopatra'ya duyduğu ilginin etkisiyle Mısırlıların kullandığı takvimi de beğenir. Mısır takvimi de bu aşkın bir sonucu olarak Roma'ya geldi. Roma takvimini mevsimlerle uyumlu hâle getirmek ve Mısır takvimini başlatmak için Sezar tam 425 gün süren bir ek yıl ilan etti. "Kargaşalık Yılı" olarak tarihe geçen bu yıldan sonra Mısır takvimi yürürlüğe girdi. Sezar'ın bu takvimin günlük hayattaki etkilerini görmesi mümkün olmadı. Ertesi yıl Shakespeare'in "Sen de mi Brütüs? Öyleyse yıkıl Sezar" sözleriyle edebiyata ve zihinlerimize kazıdığı suikast sonucu öldü. Yerine geçen ve Doğu Roma'ya hâkim olan Augustus da Kleopatra'ya aşık olunca Mısır takvimi on beş yüzyıl değişmeden kalmak üzere Batı dünyasına yerleşti.
"Yahudiler'in takvimi, Mısır'dan çıktıkları dönem de dahil hep Ay-Güneş takvimi olmuştu. Güneş takvimiydi çünkü hasat daima Passover'dan sonra yapılıyordu ve meyveler de daima Tabernacle Yortusu'ndan önce toplanıyorlardı Fakat takvimin ayları [gökyüzündeki Ay] Ay'a bağlanmıştı, çünkü Musa her ayın başında borazanların çalınmasını ve Mabet'e kızartılacak ve içilecek sunumların yapılmasını emretmişti ve kutsiyet her yeni hilal göründüğünde tekrarlanmıştı.."
Reklam
Nil nehri her yıl belirli aylarda ve günlerde taşkınlarıyla insanlara büyük yararlar getirir, geri çekilirken de geriye ekime elverişli top­raklar bırakır. Taşkınlar ve geri çekilmeler oldukça düzenli olduğundan insanlar bu bilgiyi ve takvimi edindiklerinde gerisi kolaydır; kadınlar başka soğuk iklimlerdeki kadar zorlanmadan tarımın üstesinden ge­lebilirler. Nil'indışında ekinin sulanması için yağmura gerek kalmaz. Zaten yağmur çok az yağar. Mısır mitolojisinde bundan ötürü tufan öyküsü hiç yoktur. Fırtınalar, korkunç gök gürültüleri, yıkıp geçen sel­ler yoktur. Gök bundan ötürü "anne", her coğrafyadakinin aksine, top­rak ise babadır, gökannenin eşini simgeler.
49 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.