Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Okuyunda başınız göğe ersin
Likyalı erkekler ölülerini gömerken, şeytan yüzlerini görüp sonradan kendilerine musallat olmasın diye kadın kılığına girip, yüzlerini gizliyorlardı. şeytan görsün yüzünü deyimi de buradan gelir... alın bu bilgiyle n'aparsanız yapın şimdi... Adolf Hitler, 17 yaşındayken haydarpaşa gar inşaatında alman işçi ve ustalarla birlikte 2 yıl
Devlet şurasında Napolyon şöyle diyordu: Vendee savaşını kendimi Katolik yaparak kazandım, kendimi Müslüman gösterdikten sonra mısır’da yerleştim, kendimi Papa’nın nüfuzunu yaymaya taraftar göstererektir ki, İtalya’da papazları elde ettim. Eğer Yahudi ve bir kavme hükmetseydim Süleyman’ın tapınağını yeniden kurardım.
Reklam
“Vendee İsyanı’nı bastırmam,” diye açıklıyordu Napolyon Danıştay’da, “Katolik olmamla; Mısır’da egemenliğimi kurmam Müslüman olmamla; İtalya’daki ruhban sınıfını kendi saflarıma çekmem Ultramonten olmamla mümkün oldu. Yahudi bir halkı yönetmem gerekseydi, Süleyman Mabedi’ni yeniden inşa ederdim.”
Napolyon için din, halkın nazarındaki kutsallığını takviyeye yaradığı kadarıyla kullanışlıydı ve özellikle bu noktada önem arz etmekteydi. Bu dersi henüz daha imparator olmadan, İslam coğrafyasında, Mısır’da mükemmelleştirdi. Mesela 2 Temmuz 1798’de İskenderiye halkına yaptığı meşhur konuşmada, “nous sommes les vrai musulmans” iddiasını dillendiriyordu. Mısır’ı güç ile dize getirmesi çok zor olduğundan onu iknaya çalışıyor, İslam adına savaştığını iddia ediyor, ulemaya nişanlar dağıtıyor, sözleri Kuran Arapçasına yayılıyordu. II. Abdülhamid’in veya Kurtuluş Savaşı esnasında Mustafa Kemal’in yaptıkları da, neredeyse bunların aynısından ibaret olacaktı ve tıpkı onlar gibi Napolyon da, bu strateji ile Mısır halkının güvenini kazanmayı bildi. Daha sonra bu deneyimi şöyle anlatır: Bütün rüyalarımı gerçekleştirmenin yolunu gördüm. Bir din kurabilirdim. Kendimi, başımda türbanla bir file binmiş Asya yolunda yürürken gördüm. Elimde, arzularıma uyması için meydana getirdiğim yeni bir Kuran vardı. İki dünyanın da deneyimlerini birleştirebilir, tarihin tüm alanlarını kendi çıkarım için sömürebilirdim… Mısır’da geçirdiğim zaman, hayatımın en harika zamanıydı, çünkü en ideal olanıydı.
Sultan Abdülaziz
  32 yaşında tahta çıkan Osmanlı devletinin 32. Padişahı Abdülaziz. Abdülaziz ile ilgili yazmamın amacı Osmanlı tarihinin en reformist kararlarından bazılarını alabilme cesaretine sahip olması. Sultan Abdülaziz yavuz sultan selimin fethinden 350 yıl sonra ilk defa mısırı ziyaret eden devlet adamıdır. Ziyaretinin elbette siyasi bir boyutu vardır.
98 syf.
·
Puan vermedi
·
25 saatte okudu
İki ayda bir yayınlanan All About History geçmişin tüm drama, aksiyon, skandal ve gerilimini çarpıcı analizler, sürükleyici bir hikâye anlatımı, nefes kesici fotoğraflar ve harika illüstrasyonlar eşliğinde bizlerle buluşturuyor. 2013 Yılından bu yana İngiltere’de yayınlanan All About History Türkiye’nin bu beşinci sayısında kapak konusu D-GÜNÜ VE
All About History Türkiye - Sayı 5 (Temmuz-Ağustos 2021)
All About History Türkiye - Sayı 5 (Temmuz-Ağustos 2021)All About History Türkiye · Doğan Burda Dergi Yayıncılık · 202189 okunma
Reklam
170 syf.
8/10 puan verdi
Sorularla Merak Edilen Tarihimiz Süleyman Kocabaş • Bogomiller: Bosna Hersek’te yaşayan Hristiyan bir mezhep. “Türk işgaliBogomiller için Tanrı’nın yardım gayesiyle uzattığı bir el gibi gözüktü. Ölümler ve mal yağmaları son bulmuştu. Bir Bogomil Katolik ve Ortodokslar ile aynı haklara sahip olmuştu. Bogomiller, kitleler halinde kurtuluşlarını
Sorularla Merak Edilen Tarihimiz
Sorularla Merak Edilen TarihimizSüleyman Kocabaş · Yeni Zamanlar Sahaf · 20022 okunma
Pek mühim bilgiler 😎🧐😷 Likyalı erkekler ölülerini gömerken, şeytan yüzlerini görüp sonradan kendilerine musallat olmasın diye kadın kılığına girip, yüzlerini gizliyorlardı. şeytan görsün yüzünü deyimi de buradan gelir... alın bu bilgiyle n'aparsanız yapın şimdi...👺😱 Adolf Hitler, 17 yaşındayken haydarpaşa gar inşaatında alman işçi ve
1 Temmuz 1798’de Fransız ordusu İskenderiye’ye çıktı. Şehrin sakinleri bir ölçüde direniş gösterdi, ama bu kısa sürede bastırıldı ve Fransız ordusu güneye, Kahire yönüne doğru ilerledi. Aynı gün Napolyon Mısırlılara, Fransız Devrimi’nin ideallerinin tuhaf bir biçimde sömürgeci tehditler ve nüfusun geri unsurlarının dinî duygularına yönelik sinik, demagojik bir piyesle iç içe geçtiği bir bildiriyle seslendi. Napolyon kendisini neredeyse dini bütün bir Müslüman ve İslam’ın dostu ve hamisi olarak sundu. Osmanlı İmparatorluğu’nun en zengin bölgesi olan Mısır’ı zapt edip kendisini “Türk padişahının dostu” ilan etti. Mısır’a geliş amacını padişahın, Mısırlıların ve Fransa’nın düşmanı olan “Memlukleri cezalandırmak” olarak açıkladı. Bunun yanında Mısır’da yerleşik olan Fransızları savunmanın gerekliliğinden dem vurdu, ki bu argüman sonraları bütün sömürgeciler tarafından diğer ülkelerin iç işlerine müdahalenin bahanesi olarak kullanılacaktı. Bildiri Müslümanların olağan hitabıyla başlıyordu: “Esirgeyen ve bağışlayan Allah’ın adıyla. Allah’tan başka tanrı yoktur ve Muhammed onun elçisidir.
Napolyon Bonapart liderliğinde Fransız ordusu 1798’de Mısır’a ayak bastığında Mısır’da halen M emluk egemenliği devam etmekteydi. 1790’larda Osmanlı Rus savaşı yüzünden Babıali Mısır’daki iç çekişme ve sorunlarla ilgilenemez du­rumdaydı. Napolyon’un Mısır seferi Osmanlı egemenliğine karşı cephe alan Kölemenleri yıpratarak burada yeni bir yö­netimin zeminini hazırladı. Napolyon donanmasıyla 19 Mayıs 1798’de Fransa’dan Doğu Akdeniz’e hareket ederek İs­ kenderiye’ yi ve Kahire’ yi işgal etti. Kölemenler Napolyon or­ duları karşısında yenildi. Amiral Nelson kumandasındaki İn­giliz donanması Abukır yakınlarında demirlemiş bulunan Fransız donanm asına 1 Ağustos 1798’de ani bir baskın yapa­rak Fransızları ağır bir yenilgiye uğrattı. Bonapart bir çok yönden sıkıştığı Mısır seferinin devamında Suriye’ ye sefer düzenlemeye karar verdi, ancak Akka kenti önünde yenildi. Fransız orduları 1798-1801 yılları arasında Mısır'da kaldı.
31 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.