Ay başında okumaya başladığım, okurken bitmesin istediğim, ondan ayrılırken can dostumdan ayrılır gibi duygular yaşadığım tek kelimeyle muhteşem bir okuma oldu. Seriyi kısa zamanda okuyup bitirmenin mutluluğu ve gururunu yaşıyorum. Okuyabildiğim için kendimi çok şanslı hissediyorum. Bu muhteşem seri ile beni buluşturan Aysun ve Yalçın kardeşlerime ne kadar teşekkür etsem az kalır. Hissettiklerimi yazsam destan olur. Lütfen okuyun ve okutun...
Yaşar Kemal'in 32 yıllık bir zaman diliminde yazdığı 40 dile çevrilen bu destan mutlaka her kütüphanede olmalı ve okunmalı. Bu kitapta İnce Memed dağlardan iniyor, Seyran ve Hürü anasıyla Portakal bahçeleriyle dolu misk-i amber kokulu, deniz kıyısı Payas'a yerleşiyor. (Kitapta bahsi geçen yeri görmüş olmak büyük mutluluk) Fakat zulüm biter mi? Yine dayanamıyor Memed öldürüyor zalımı çıkıyor dağlara, yitip gidiyor. Artık bir Memed yok dağlarda o bir özgürlük ve mücadele imgesi artık... Üstadın muhteşem betimlemeleri ile börtü böcek, doğa, dağlar, nehirler hele ki o püren kokusu iliklerinize işliyor. Dedim ya yazsam destan olur, onun için siz bu destanı okuyun...