Taze bitmiş bir kitabın duygu sarhoşluğu mu, yoksa şol cennetin ırmakları mı?
Paşa göydümüz Yunus Emre'yi hiç dinler mi ki! Dinleseydi zındık , ikincisinin birincisinden daha eftal olduğunu bilirdi.
Yazar Mihahil Bulgakov hazretleri der ki:
c ceyli cala cula cambırleyli cap cup. Türkiş Translate bakmak icap ederse karşımıza şöyle bir tercüme çıkar: İyi bir kitap her zaman kendinden önce yazılmış iyi bir kitaptan bahis açar.
Bundan kelli, yazar bu öykünün içinde büyük hem de çok büyük bir yazar olan müteveffa Tolstoy'un Savaş ve Barış adlı eseri için : Sen ne güzel bir kitapsın, yazarı içinde o ne güzel bir yazardır , deyu.
Utanmadan ve de sıkılmadan bir de ikileme yapıyor küffar , deyu deyu.
Misk-i amber kokulu cehennem zebanilerinin kulaklarını da bir güzel çınlatdığımıza göre, şimdi bu öyküden geriye kalan üç-beş parça kelamı da edebiliriz.
Moskofların kışi çetindir, tipisi de fena tipidir, aman paltonu unutma Doktor Civanım Bombard, sonra hastalanırsın hafazanallah!
