Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
İnsan iyiliği ve kötülüğü bilmişti artık. Bir daha hayat ağacına uzanmayacaktı eli. Sonsuzca yaşamak için onun meyvesinden yiyemeyecekti. Bunun için tann kovdu Adem'i cenetten, bir daha yaklaşmasın diye de hayat ağacına, Aden bahçesinin önüne Keruv melekleri koydu. Tekvin- Yaratılış
Tanrının yarattığı bütün kır hayvanları arasında en hilecisi yılandı. Yılan, Tanrı'nın, bilgi ağacının meyvesinden yenilmesini yasakladığı no biliyordu. Bunu yiyen insanın öleceğini de biliyordu. Tam tersine söyledi kadına, onu kandırmaya çalıştı: 'İnanmayın, ölmeyeceksiniz! Ondan yiyince gözleriniz açılacak; Tann gibi, iyiliği ve kötülüğü bileceksiniz!' Kadın, ağacın yemesi güzel, görünüşü hoş ve bilgi arzusu uyandırcı olduğunu sezmişti zaten. Dayanamadı. Kopanp yedi meyveyi. Kocasına da verdi. O da yedi. O zaman ikisinin de gözleri açıldı, ikiside çıplaklıklarını gördüler. İncir yapraklarını birbirine dikerek önlerini örttüler."
Reklam
58 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Mitolojinin Sanata Yansıması: Theseus ve Kentauromakhi
1950 yılında İstanbul'da doğan
Elif Tül Tulunay
Elif Tül Tulunay
, üniversiteyi İstanbul Üniversitesi Prehistorya ve Arkeoloji bölümünde okudu. Doktorasını Almanya'da Mainz Johannes Gutenberg Üniversitesi'nde tamamlayan Tulunay, 1981'de İstanbul Üniversitesi'ne doktor öğretim üyesi olarak döndü. Ardından doçent ve profesörlüğe yükselen
Theseus ve Kentauromakhi
Theseus ve KentauromakhiElif Tül Tulunay · ARKEOLOJİ VE SANAT YAYINLARI · 19861 okunma
217 syf.
10/10 puan verdi
Mitoloji, bir din veya bir halkın kültüründe Tanrılar, kahramanlar, evren ve insanın yaratılışına dair tüm sözlü ve yazılı efsane birikimini, bu efsanelerin doğuşlarını, anlamlarını yorumlayıp inceleyen ve sınıflandıran çalışmalar bütünüdür. İkonografi veya dinî simgebilim, sanat tarihi biliminin bir dalıdır. Bilim insanlarınca "ikonografi" adıyla anılır. İkonografi, dinî bir konunun sanata aktarılması sonucu ortaya çıkarılan sanat eserlerini inceleyen ve dinî simgebilimin tarihsel gelişimini gözlemleyen bir bilim dalıdır.
Mitoloji ve İkonografi
Mitoloji ve İkonografiBedrettin Cömert · De Ki Yayınları · 2019279 okunma
217 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Sanat tarihi ve mitolojiye ilgi duyanlar için mükemmel bir el kitabı. Kitabın yazarı Bedrettin Cömert ise bir akademisyen, şair, eleştirmen ve çevirmen. Ne kadar donanımlı biri olduğu sadece bu eserinden ve Gombrich'in "Sanatın Öyküsü"nü dilimize kazandırmasından belli. Bahsi geçen dönemde sanat konulu Türkçe kaynakların ne kadar az olduğu düşünülürse Bedrettin Cömert'in değeri daha iyi anlaşılıyor. Maalesef Cömert'in hayat hikayesi çok trajik bir sonla noktalanıyor: Bir suikastle. Siyasi bir cinayetle 38 yaşında katledilen Bedrettin Cömert yaşasaydı kim bilir düşünce ve sanat hayatımıza daha ne katkılar yapacaktı. Kendisini bu kitapla tanıdım ve yaşadıkları yüzünden derin bir üzüntü duydum. Ne kadar çok değerli insanı kaybetmişiz. Kitap; Yunan mitolojisi, Tevrat, İncil ve bazı aziz ve azizelerle ilgili hikayelerle bu hikayelerin etkisiyle oluşturulmuş resim ve heykellerin yorumlanmasını içeriyor. Batı sanatının temellerini anlamak isteyen ve konuya hakim olmayan biri için bile çok açık bir anlatımı var. Yunan mitolojisi bölümünde Azra Erhat'tan bol bol alıntı var ki kendisine bayılırım. Bu zengin öyküleri şiirsel bir dille okuyabilmek de kitabın bir diğer güzel yönü. Resim ve heykeller ilgili hikayenin yanında açıklama ve yorumlarıyla, ressam, heykeltıraş ve müze bilgisiyle yer alıyor. Zevkle okuduğum, kitaplığımda bulunmasından mutluluk duyduğum ve ara ara döneceğim bir kitap oldu "Mitoloji ve İkonografi".
Mitoloji ve İkonografi
Mitoloji ve İkonografiBedrettin Cömert · De Ki Yayınları · 2019279 okunma
"Zeus büyüyünce, babası Kronos'a karşı eyleme geçti. Yuttuğu bütün çocukları birer birer kusturttu ona."
Reklam
Zanayiş xo reyde femkerdişî estanekan zî banderkeno. Zanîn bi xwe re fêmkirina çîrokan jî Têne. Knowing also brings with it understanding the stories. Bilmek kendisi ile hikayeleri anlamayı da getirir.
Hesiodos’a göre başlangıçta Khaos vardı. Sonsuz bir boşluktu Khaos. Bu boşluktan Gaia (toprak ana) doğdu ilkin, sonra Ölüler Ülkesi’nin en derin yeri Tartaros; sonra Eros (Aşk); sonra yeraltı karanlığı Erebos’la yeryüzü karanlığı Nyks (Gece) doğdu.
“…Demek ki, göksel de olsa kutsal da olsa, asıl gerçek bütün gerçek kendini bu dünyada gösteren gerçektir: Kutsal ancak duyusal’la vardır, tanrısal bile, ancak bu dünyadaki somut gösterileriyle kavranılır bir duygu olur…” (Giotto’nun Sanatı)
Tanrı, insanların düşünce ve eylemlerinin bunca kötü olduğunu gördü ve insanı yaratmış olmaktan pişmanlık duydu ve bunun acısını şöyle dile getirdi: "Kendi yaptığım insanı, insanları ve hayvanları, sürüngenleri ve uçan kuşları silip süpüreceğim yeryüzünden, çünkü bütün bunları yaratmış olmaktan pişmanım".
Sayfa 110Kitabı okudu
Reklam
Ekho, Narkissos'u seviyordu. Issız bir kırda dolaşırken görmüştü onu ve hemen güçlü bir arzu kaplamıştı gönlünü. Kaç kez ona sokulmak, kaç kez içini açmak istemiş, becerememişti bir türlü; çünkü yaratılışı izin vermiyordu buna. Hera, konuşmamaya tutsak etmişti Ekho'yu. Konuşabilmesi için başkasının konuşması gerekiyordu önce. Ekho durmadan izliyordu sevdiğini. Narkissos bir gün arkadaşlarına, "Orada kim var?" diye bağırınca, ancak "Var" diyebildi Ekho. Ne ki Narkissos görmüyordu onu. "Gel" diye bağırınca, Ekho da kollarını açıp çıktı ağaçların arasından. Periyi gören Narkissos, şaşırıp kaçtı. Gönlünü yaraladığı kızlardan birisi tanrılara yalvararak, Narkissos'un cezalandırılmasını ister. Tanrılar da, "Başkasını sevmeyen kendini sevsin!" buyururlar. Dalgalarında gümüşler oynaşan berrak bir pınar, av ve sıcaktan yorulan Narkissos'u çeker. Gidermek istedikçe artar susuzluğu ve birden, suya vuran kendi güzelliğine tutulup kalır. Bu imgeyi vücut sanır. Öpücükler sunar pınara. Ellerini daldırır sulara, fakat yakalayamaz güzeli: Gördüğünün ne olduğunu bilmez. Yanar tutuşur sevdadan. Böylece, eriyip gider Narkissos. Ekho'ya gelince: Hâlâ oralarda, son sözcüğü tekrarlar durur.
Ne ki, açınca yanında getirdiği kutunun kapağını meraklı Pandora, dağıldı insanlara acılarla dertler. Tam Umut da çıkıp gitmek üzereydi ki, kapattı Pandora kutuyu. Kapağı açılan dert kutusundan, tek bir umut kalmıştı dışarı çıkmadık.
248 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.