Deniz Feneri, bir iki yıl önce Woolf'un elime aldığım ilk kitabıydı.O sıra kitaba pek odaklanamayıp bıraktım.Küçük bir araştırma sonrası yazarın tarzını anlamak için şu sıralamaya göre okudum: Kendine Ait Bir Oda,Dışa Yolculuk,Mrs.Dalloway,Deniz Feneri. Böylece yazara daha iyi ısındım.
Bütün kitaplarını çok sevdim.Ama özellikle Deniz
Kapıları çalan benim,
kapıları birer birer...
Gözünüze görünemem,
göze görünmez ölüler...
Hiroşima'da öleli oluyor bir on yıl kadar
Yedi yaşında bir kızım,
büyümez ölü çocuklar...
Saçlarım tutuştu önce,
gözlerim yandı kavruldu...
Bir avuç kül oluverdim,
külüm havaya savruldu...
Benim sizden kendim için
hiçbir şey istediğim yok
Şeker bile yiyemez ki kağıt gibi yanan çocuk
Çalıyorum kapınızı,
teyze, amca, bir imza ver
Çocuklar öldürülmesin şeker de yiyebilsinler...
Türk dizi sektöründe diziler iki sınıfa ayrılabilir: normal sezon dizileri ve yaz dizileri. Bunlardan yaz dizilerinde format, fakir bir kızın, bir şirkette işe girmesiyle başlayan sürecin işlenmesinden ibarettir. Şirketteki ilk gününde zengin, kibirli, kaslı genç patronla kavgalı bir tanışma anı bulunur; ardından ise gelişen süreçte genç patron
GEL DESE DE BAKMA CİMRİ AŞINA BİR FIRSAT ARAR DA KAKAR BAŞINA.
Moliere, 5 perdelik bu oyununda Paris burjuvasını ele alıyor. Para hırsının insanda nasıl tezahürleri olduğunu, parayı kazanma şekilleri ile onu korumak için düşülen durumları eleştiriyor. Bu oyun 5 perdelik kara mizah şeklindeki ağır bir hicivdir. İnsanın kendisine yabancılaşması,