Kararımızı uygulayabilmek için, ortaya atılmasında kamuoyu bakımından büyük sakıncalar doğuracak hususları dile getirmek zorundaydık. Osmanlı Hükümeti’ne, padişah ve halifeye karşı bütün milleti ve orduyu ayaklandırmak gerekiyordu.
Bu kararın gereklerini ilk günden açığa vurmak, doğru olamazdı. Uygulamayı safhalara ayırmak, olayların akışından yararlanarak milleti hazırlamak, hedefe basamak basamak ulaşmak gerekiyordu.
Eğer dokuz yıldır yaptıklarımıza bakılırsa, ilk kararın çizdiği yoldan asla sapmadığımız anlaşılır.
Milli Mücadele’nin, bugüne kadar, milli irade rejiminin bütün ilke ve gereklerini yerine getirmesi doğal bir tarihi akış idi. Bu kaçınılmaz akışı hemen sezmiş olan hükümdar ailesi, Milli Mücadele’nin amansız düşmanı kesildi.
Onu daha başlangıçta ben de sezmiştim. Ancak sezgimizi açığa vurmadık. Gelecek üzerinde konuşmak, giriştiğimiz mücadeleye, bir macera niteliği verdirebilirdi. Geleneklerine, düşünce ve ruh yapılarına aykırı değişmelerden ürkecek olanlar; direnmeye geçebilirdi. Başarı için güvenilir yol, her safhayı vakti geldikce uygulamaktı. Ben de bu yolda yürüdüm.
Ancak bu pratik başarı yolu, kimi çalışma arkadaşlarımla aramızda birtakım anlaşmazlıkların, hattâ ayrılmaların sebebi olmuştur. Milli Mücadele’ye birlikte başlayanlardan kimileri; cumhuriyete kadarki gelişmelerde, kendi kavrayış sınırları bittikçe, bana karşı direnişe geçmişlerdir.
Özetle, ben millette hissettiğim büyük gelişme yeteneğini, bir milli sır gibi vicdanımda taşıyarak, yavaş yavaş bütün topluma uygulatmak zorundaydım
bilmek isterdim
bozüyük bilecik arasında
bin dokuz yüz kırk yedinin martında
tipi
ve aç kurtlar
saldırınca
tepesinde bir telgraf
direğinin
donan
gencecik hat bakıcısının
hayatını.
beyaz bir gecede.
ne söylenecek
bir türkü
ne yazılacak
bir roman
olan
bütün hayatları
yaşanmış
bütün hayatları
bilmek isterdim.
beyaz bir gecede.
Siz genç arkadaşlar, yorulmadan beni takip etmeye söz vermişsiniz. İşte ben özellikle bu sözden çok duygulandım. Yorulmadan beni takip edeceğinizi söylüyorsunuz. Fakat arkadaşlar yorulmadan ne demek ? Yorulmamak olur mu ? Elbette yorulacaksınız. Benim sizden istediğim şey yorulmamak değil, yorulduğunuz dakikada da dinlenmeden beni takip etmektir. Yorgunluk her insan, her canlı için doğal bir durumdur. Fakat insanda yorgunluğu yenebilecek manevi bir kuvvet vardır ki, işte bu kuvvet yorulanları dinlendirmeden yürütür. Sizler, yani, yeni Türkiye’nin genç evlatları, yorulsanız dahi beni takip edeceksiniz. ..dinlenmemek üzere yürümeğe karar verenler asla ve asla yorulmazlar.