Dikkat! Spoiler içerir.
"Herkes soruyor Godot kim? Samuel Beckett'in en sinirlendiği soru. Bu yüzden selamı sabahı kesiyor herkesle. Ne röportaj , ne bi şey... Evde yokuz efendim! Evet ama, kim lan bu Godot? Bu kadar bekleniyor ve gelmiyor.
Bir beklenti sırasında düşünün bunları , diyelim ki sevgilinizi bekliyorsunuz. Ya da bir yerden bir haber bekliyorsunuz. Sizin bu beklentinizin adı Godot. Yaşamdan beklediklerinizin toplamı. Yaşamdan bir beklentiniz yoksa, elbette kafanızı çok fena bulandıracaktır bu Godot konusu. Bence, fazla takmayın, sizin için de beyin yorgunluğu olmasın. Godot diye biri yok ve gelmeyecek. Beckett'in kahramanları, kahramanca bekliyorlar onu. Duruma böyle baktığınızda, ne kadar üzünçlü gülünç Godot'nun beklenmesi.
Godot'yu Beklerken, oyununda aslolan Godot değil, beklemek. Konusu bu zaten oyunun, insanoğlunun bitmez tükenmez bekleyişi. Ancak insanın merakı daha dedikodusal boyutta; tamam da Godot kim? Özal mı? Demirel mi? Kenan Evren , değil mi? Yoksa tanrı mı bu Godot? Ingilizcede, tanrı anlamına gelen "GOD" sözcüğünden türetmemiş mi yani bu uyduruk ismi, Samuel Beckett?
Beckett, bu ve benzeri beşbenzemez sorulara yanıt vermemekte direniyor ve bu konuya beklenen açıklığı getirmeden ölüp gidiyor. Godot'nun kim olduğunu açıklamadan ölüşüne bozulanlar oluyor. En azından ipucu verebilirdi."
Ferhan Şensoy'un "Denememeler" adlı kitabının "Godot" adlı denememesi :)