Sakin gökyüzünün altında, bir süre onların arasında dolandım; fundalıkların ve çançiçeklerinin arasında kanat çırpan pervaneleri izledim. Otların üzerinde gezinen yumuşak rüzgârın nefesini dinledim ve insan nasıl olur da bu sakin toprağın altında yatanların huzursuz bir uyku içinde olduklarını düşünebilir diye şaştım.
'Ve benim dostum olacaksın, değil mi?' diye sordu Catherine.
'Hayır, çünkü sen yaşadığın süre boyunca benden utanırsın sonra', diye cevap verdi Hareton. 'Üstelik de beni daha iyi tanıdıkça, benden daha çok utanacaksın. Ben de buna katlanamam.
"Şu dünyada beni babamın hastalığından fazla üzen ve ilgilendiren başka bir şey yok,' dedi Catherine. 'Babama olan sevgimi hiçbir şeyle kıyaslayamam. Ve aklım başımda olduğu sürece de asla ama asla, gerçekten de asla, ne onu üzecek bir davranışta bulunacağım, ne de bir söz söyleyeceğim. Ben onu kendimden bile çok seviyorum, Ellen. Bunu da şuradan anlıyorum: Her gece Tanrı'ya beni ondan sonra yanına alması için dua ediyorum, çünkü onun benim arkamdan üzülmesindense, benim üzülmem daha iyi olur diye düşünüyorum. Bu da benim onu kendimi sevdiğimden daha çok sevdiğimi gösteriyor.'