“Uyanırdın. Serin bir kış sabahıdır. Yatak sıcak, oda ılık, banyo soğuk olurdu. Yattığın yerden hafifçe doğrulur camdan dışarıya bakar, yağmur mu yağmış kar mı yoksa kuru ayaz mı var anlamaya çalışırdın. Yatağın içinde ayaklarını birbirine sürterdin. Karnında inceden bir ağrı gezinirdi. Fakat tatsız bir şey gibi değil. Daha çok yeni bir güne