Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
( Nuh’un büyükbabası Enok ) _Meleklerin Düşüşü ve Masonluk_ _İnsanoğulları çoğalınca, güzel ve alımlı kızları oldu. Melekler, göklerin çocukları onları görüp şehvet hissettiler. Birbirlerine dediler ki: “Gelin insanların arasından kendimize eşler seçelim ve onlardan çocuklarımız olsun.” Liderleri Semyaza onlara dedi ki: “büyük bir günahın cezasını
Şamanlar yalnızca avcı toplumlarda görülür, ruhsallıklanında hayvanlarn rolü büyüktür. Modern bir şaman, eğitimi sırasında bazen yaban ortamda hayvanlarla birlikte yaşar. Ona esrimenin sırlanını gösterecek, hayvanların dilini öğretecek ve sürekli eşlik edecek bir hayvanla karşılaşması gerekir. Bunu gerileme olarak görmek yanlıştır. Avcı toplumlarda hayvanlar aşağı varlıklar değildir, üstün akla sahiptirler. Uzun yaşamanın ve ölümsüzlüğün sırlarını bilirler, onlarla konuşmak şamanlara daha seçkin bir yaşam kazandınır. Altın Çağda, insanoğlunun günah işlenmeden önce hayvanlarla konuşabileceği düşünülür;
Sayfa 29 - PdfKitabı okudu
Reklam
_Lordum! _Bir kitabın başında gecen "ad", ne kadar önemli olursa olsun, içeriğindeki hataları örtebilecek güçten yoksundur diye düşünüyorum. Bu DENEME, size sığınmaya gelmiştir. _Şeylerin en soyut ve genel bilgisinde genel anlayış cizgisinin otesinde kurgulara sahip biri olarak tanındığınızdan, bu Deneme'nin amacını takdir edip
_Cumhuriyet, erdemli insanların yönetimidir. _Bir kişiye yapılan haksızlık, tüm topluma yöneltilmiş bir tehdittir. _Hür bir milletin kurtarıcısı olabilir. Köle bir milletin ise başka bir efendisi çıkar ortaya. _Sadece mutlu olmayı istesek kolay olacaktı ama biz başkalarından daha mutlu olmak istiyoruz. Bu da oldukça zor, çünkü onları daima
_Aristo ile Hegel, diyalektiği oldukça geniş biçimde incelemiştir. Oysa asıl diyalektik, bugünkü doğabilim için en önemli düşünme biçimidir, çünkü ancak o, doğada ortaya çıkan evrim süreçleri, genel olarak iç bağıntılar ve bir araştırma alanından ötekine geçiş için benzeşimler ve bununla birlikte açıklama yöntemleri verir. _Boşinanların en boşu,
_Psişe, insan zihninin, bilincinin ve bilinç dışının tamamıdır. Galaksilerin ardında tanrıyı aramayı hayal edemeyiz. Her şey psişenin ürünüdür. Eski yunanca'daki psyche sözcüğü, "kelebek" anlamına gelir." Latince'deki animus ruh ve anima can, eski yunanca anemos rüzgar sözcüğüyle aynı köktendir. _Vücudun merkezi de başta
Reklam
...Dawkins ve tilmizleri de Darwinizm'i memlerin (genlerdeki gibi bir doğal seçilim sürecinde varlıklarını sürdürmek için yarışan bilgi birimleri) sözde bilimiyle süslediler. Oysa genlerin aksine, memler fiziksel varlıklar değildir. Memlerin çoğalabildiği ve kültürler arasında ya da ötesine aktarılabildiği bir mekanizma saptanamamıştır. Bir seçilim biriminden ya da mekanizmasından yoksun olan memler teorisi pek teori bile sayılmaz. (...) Ateizm modern çağda örgütlü bir akım olarak her ortaya çıkışında sahte bilimle daima ittifaka girmiştir. Dawkins'in memleri Comte'un tilmizlerine insanlık dininin günlük ayinleri çerçevesinde hafifçe vurmalarını bildirdiği kafatası çıkıntılarıyla aynı kategoriye girer.
Sayfa 20 - Yapı Kredi Yayınları • Yeni Ateizm: Bir 19. Yüzyıl TutuculuğuKitabı okudu
Uzak geçmişte İbranilere zulmeden Firavun(lar) tanrısal varlıklar iken, modern çağda Almanya'da Yahudileri katleden Adolf Hitler'in bugün anılış biçimi fazlaca bir şeyler söylemeye gerek bırakmıyor. Mısır'da ve başka ülkelerde (müzelerde yer alan) Firavunlar binlerce insan tarafından ziyaret edilirken, Hitler olmayan mezarı başında lanetlenmeye devam ediliyor. Bu durum kuşkusuz, Firavunlarca temsil edilen toplumun tarihselliği kadar onların Tanrısal kişiliklerinin yaptıkları zalimliklerini örtmede bir araç olarak kullanıldığını gösterir. Ne ki, Hitlerin zalim bir insan oluşunu perdeleyecek kutsal bir zırhı yoktur.
her satırı okunmaya değer
Doğduğumuz dünya hem var olan nimetlere sırt çevirmenin acısını çeki-yor, hem de şiddetin – üstün varlıklar sırt çeviriyor, aşağı varlıklar şiddete başvuruyor, aşağı varlıklar için başarı bu demek. Modern çağda hiçbir üstün niteliğin, politik ya da düşünsel alanda, ey-lemle olsun, düşünceyle olsun, dile getirilmesi mümkün değildir. Aristokrasinin etkisinin yok olmasıyla, sanata karşı kabalık, kayıtsızlık dolu bir atmosfer ortaya çıktı; incelikli bir duyarlılığın barınamayacağı bir atmosfer. Ruhun hayatla teması, giderek çoğalan bir acı verir ona. Çaba harcamak giderek daha çok canını yakar insanın, çünkü çabaya etki eden dış koşullar gün geçtikçe dayanılmaz hale gelir. Klasik ideallerin çöküşü bütün insanları potansiyel sanatçılar, dolayısıyla kötü sanatçılar haline getirdi. Sanatın sağlam bir yapı, titizlikle uyulması gereken kurallar gibi kıstasları varken, pek az insan sanatçı olmaya cesaret edebilirdi, edenlerin çoğu da gerçekten iyiydi. Ama sanat bir yaratım değil de, duyguların ifadesi olarak görülmeye başlandı başlanalı, sanatçı olmanın yolu herkese açılmış oldu, çünkü herkesin duyguları vardır.
Sayfa 222
28 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.