Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
456 syf.
9/10 puan verdi
·
23 günde okudu
Homo Deus: Yarının Kısa Bir Tarihi - İncelemesi
Sizce 21. yüzyılda insanlığa yönelik başlıca tehdit nedir: kamusal/kişisel finansal erimeler, ülkeler arası nükleer savaşlar veya altından kalkılamayacak kadar etkileyici olan ekolojik felaketler veya epidemik hastalıklar? Yazar Yuval Noah Harari'ye göre cevap, yukarıdaki seçeneklerden hiçbirisi değil. Tüm bunların yerine, en büyük varoluşsal
Homo Deus: Yarının Kısa Bir Tarihi
Homo Deus: Yarının Kısa Bir TarihiYuval Noah Harari · Kolektif Kitap · 201712,2bin okunma
2267 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 günde okudu
Kadim Sorular
"Üç bin yılın hesabını göremeyen karanlıkta yolunu bulamaz; günü gününe yaşar ancak." Goethe Kitabın tanıtımındaki bu sözle incelemeye başlamak istedim. Goethe'ye bir yandan hak veriyorum; öte yandan da insan üç bin yılın hesabını görse dahi yolunu bulamayabilir hatta bembeyaz bir
Felsefe Tarihi
Felsefe TarihiAhmet Cevizci · Say Yayınları · 2015555 okunma
Reklam
170 syf.
8/10 puan verdi
·
35 saatte okudu
VOLTAIRE VE ESERLERİ ÜZERİNE
”Uzun yaşamı boyunca aklın her silahını kullanarak bitmek bilmez bir heves, tutkulu bir adanmışlık, hepsinden de öte korkunç alay etme yeteneğiyle uğruna savaş verdiği ideal kazanımları; hoşgörüyü, ruhani özgürlüğü, insanlık onurunu, adaleti kafalarımıza adam akıllı işlemiş ve bunlar sanki artık doğal yaşamımızın bir parçası, soluduğumuz hava,
Candide
CandideVoltaire · Alfa Yayıncılık · 20205,1bin okunma
172 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Bernhard'ın anlatım şekline, kendisinin eserlerini okudukça daha da çok alışıyor insan ister istemez. Çünkü basit bir anlatım şekli değil bu. Bir yazar yazdığı metnin anlatımını kendi çapında zorlaştırabilir. Bunun amacı süslü bir anlatıma erişmek olmamalıdır. Kimi yazar böyle yapar; süslü anlatım biçimleri kullanarak eserinin okunabilirliğini
Sarsıntı
SarsıntıThomas Bernhard · Yapı Kredi Yayınları · 2021763 okunma
67 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Türk Edebiyatının Gamlı, Lirik ve Nostaljik Prensesi:
Tezer Özlü
Tezer Özlü
(10 Eylül 1942 – 18 Şubat 1986, Yaş: 43)
Tezer Özlü
Tezer Özlü
’nün aile hayatını, çocukluğunu, yaptığı üç evliliği, intihara olan eğilimini, manik-depresif tanısı ve hangi yabancı yazarlardan ilham aldığını, neden sürekli intihara öykündüğü bilinmeden yapılan bir ‘’Tezer Özlü Okuması’’, tam olarak
Çocukluğun Soğuk Geceleri
Çocukluğun Soğuk GeceleriTezer Özlü · Yapı Kredi Yayınları · 201816,5bin okunma
160 syf.
7/10 puan verdi
·
12 saatte okudu
''MEDENİ'' OLAN BİZ MİYİZ?
Dünya o kadar kirlenmiş ki hem maddi, hem manevi olarak, artık yaşanacak ve sevilebilecek bir yanı var mı, tereddüt ediyorum. Doğa Ana var bir yeşil ve güzel olan, ama onu da kirletiyor insanlar. Sadece kirletmekle kalmıyor, yakıyor, kesiyor, biçiyorlar. Bir düzenin olduğunu ve o düzeni bozmamak gerektiğini anlamıyorlar; sadece kirletiyorlar.
Adem'den Önce
Adem'den ÖnceJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201918,8bin okunma
Reklam
Modern Huzursuzluk (kesinlikle okuyun)
Modern devingenlik batıya doğru gittikçe daha da artıyor, öyle ki Amerikalılar Avrupa sakinlerinin tümünü huzuru seven ve yaşayan varlıklar olarak gösteriyorlar; oysa berikiler arılar ve eşek arıları gibi uçuşmaktadır bir hengâmede. Bu devingenlik öyle büyük ki yüksek kültür artık meyve veremiyor; sanki, mevsimler hızla izliyor birbirini. Huzur eksikliğinden dolayı uygarlığımız yeni bir barbarlığa doğru gidiyor. Hiçbir çağda çalışanlar, yani huzursuzlar daha fazla revaçta değildi. Bu yüzden, somut keyif unsurunu büyük ölçüde güçlendirmek için insanlığın karakterinde zorunlu değişiklikleri yapmak gerekiyor. Oysa şimdiden, yüreği ve kafası dingin ve istikrarlı her bireyin sadece iyi bir mizaca değil, genel olarak yararlı bir erdeme sahip olduğuna ve hatta bu erdemi koruyarak daha yüksek bir görevi yerine getirdiğine inanmaya hakkı var.
Sayfa 190 - EpubKitabı okudu
Freud
_Söz ile Sihir eskiden aynı şeydi; sözlerin sihirli güçleri vardır. _Sevgi ve sinir doğru orantılıdır. _Aşk yoktur; libido vardır. Aşık insan deIidir. _Dünün mutsuz çocukları, bugünün psikopatlarıdır. _Hiçbir önerme, kendi kendisinin kanıtı olamaz. _Sanat, çocukluk tecrübelerinin büyüklüğe
Bize yaşam içerisinde verilen  bir kimlik vardır ya da sahte  bir maske diyebiliriz buna.Bu kimlik toplumumuzun bizden olmamızı istediği kişidir.Evimizden adımımızı atığımız an  o sahte kimliğe bürünürüz .Bu sahte kimliğe en çok  dayatılan kişi ise kadındır. Biz kadınlar hiç bir zaman biz olamadık , kendi kimliğimizi  tam olarak gösteremedik çünkü bizler aciz varlıklar olarak görüldük.Toplu taşımada kadınlara yer verilmesi,kadınlar yapamaz , kadınlara diyemezsin, o bir kadın ona öyle söyleyemezsin gibi davranışların,söylemlerin  saygı olarak gösterilmesi bile bize bir saygısızlıktır,  manipülasyondur ,pozitif eşitsizliktir  .Bu yüzden kadınlar olarak hep ikinci sınıf olduk . Kadına yönelik şiddetin ,kadın ölümlerinin  altında yatan sebepler bunlardır .Kadınlar aciz bir varlık olarak görülüyor çünkü her ne kadar modern bir çağda yaşasak da biz insanlar bu ilkel  duygulara sahibiz , bu duygular  yok etmek ya da saldırmaktır ve  çoğunlukla erkeklerde vardır , peki neden ?  Çünkü erkeğe de sahte bir kimlik verilir . Erkeğin her zaman güçlü olması ,duygularını hiçbir zaman ifade edememesi , ağlamanın bile zayıflık olarak görülmesi bu sahte kimliğin örnekleridir. Bu da erkekte üstünlük düşüncesi empoze ediyor. Bundan dolayı da erkekler üstünlüğünü  fiziksel güçle gösteriyor çünkü her zaman kadınları aciz bir  varlık olarak görüyor ve bu durumun kendisini daha çok erkekleştirdiğini  sanıyor ve daha güçlü hissettiriyor ama unuttuğu bir şey  var ki bir erkeği adam eden de bir kadındır .
Kitabın doruk noktası
Hiç düşündük mü? Aşiret insanlarından kalma ve İslam düşüncesine girmiş “Batıl İnanış”, “Hurafe” dediğimiz düşünce ve davranışlar, aklımıza ters düştüğü için onları terketmek, hayatımızdan kovmak hemen hepimize doğal gelmiştir. Hatta Kur’an’da da yer alabilmiş Melek, Cin, Şeytan gibi düşünceler bile çoğu Müslümana gerçekçi gelmediği için kabul
55 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.