MÖ Beş Milyon: Bilinen en eski insan benzeri maymun cinsi olan Australopithe- cus Afrika'da ortaya çıktı.
MÖ İki Milyon: Homo habilis ve dişisi ellerini kullanarak yonttukları taşlarla aletler yapıyordu ve hâlâ Afrika'dan çıkmamışlardı.
MÖ 1,5 Milyon: Meşaleyi homo erectus ve femina erecta devraldı. Gerçekten de ateşi keşfeden ilk
“Herhangi bir din veya ideoloji, ‘yaratmak’ istediği insan için kendisinin ideal olarak tanımladığı kimlikler vücuda getirerek insanların bunları icra etmelerini, yerine getirmelerini ister.”
Evrim nedir? Sorusunun cevabi ile başlayalım darwin galapagos adasıni ziyaret ettiğinde bazı kuşların uzun gagali, bazılarının kisa, bazılarının sivri vs olduğunu görüyor .bu kuşların gagasini uygun beslendiğini görünce Evrim fikri oluşuyor . Bundan 3.7 milyar yıl önce okyanus dibinde ılık suda oluşan ilk hücre gelişerek balıkları, sürüngenleri,
Not: Bu inceleme, bir incelemeden çok daha fazlasıdır.
Yazım uzun olduğu için ve anlaşılma kolaylığı sağlamak adına sekiz bölüme ayırdım ve böylece daha ilgi çekici olduğunu düşündüğünüz yerlere gidip okuyabilirsiniz:
– Giriş
– Kitapla İlgili Düşüncelerim
– Nietzsche'nin Ailesinin Sağlık Geçmişi
– Nietzsche'nin Sağlık Geçmişi
– Turin
Sefaletimiz Korkunç..
Madde, kazanını patlatıp fışkıran kızgın ateşten bir mayi halinde alemde zaferini ilan etmekte;
Fabrika bacasının sanki delmek ve yıkmak istediği göklerden rahmet bekleyen kalpler perişan, feryat etmekte;
Hiçbir zaman doymayacak midelerden fışkıran ihtiraslar sefalete sefalet katmakta, yeni yeni
Fotoğrafın Ötesi’ne Dair
Ahmet Mücahit Danışmaz
Samimi bir sohbet sonrası kucağıma tutuşturulan diş kirasının içindeki en yeni kitaptı Fotoğrafın Ötesi.
Kitabı alıp ismine ilk baktığımda, galiba içerisinde fotoğraflar var ve bunları yazarın gözüyle okuyacağız, diye düşündüm. Ancak kitabı bir solukta okuyup hakkında bu yazıyı yazmadan önce tam
...Atatürk daima ısrarla belirtmiştir ki, tam manasıyla bir Batılı millet olmak Türk milletinin benliğini kaybetmesi değil, o benliği bütün temel değerleriyle ortaya çıkarması ve sonsuz bir gelişme yoluna koyması demektir. Buna göre Batılı millet olmak, rasyonel düşünmek ve hareket etmek, ilim zihniyeti sayesinde sonsuz bir yaratma ve yenileşme
Merhaba arkadaşlar
Bugün size maneviyatı artıracak,ilahi aşkın önemini anlatan mükemmel bir tasavvuf kitabını anlatamaya geldim.
Aşkın Kapısı;
Selim'in bir sabah gözünü hastanede açması ile başlıyor hikayemiz. Fakat bu işte bir tuhaflık vardır. Gece yurtdışında saldırıya uğrayan Selim, sabah gözünü Türkiye 'de açar.
Selim'in
"Modern dünyada var olma ve tutunabilme sorunu dinlerin en büyük problemidir. Yaşayan sürecin arkasında kalmama, ilerisine de geçmeme (zira bu belli bir formatta düşünme ve hareket etmeyi dayatacaktır) ama olayların işleyiş sürecine katılarak yön verme çabası dinleri güncelleştirecek ve mensuplarını geleceği geçmişe kurma gibi bir hayalden kurtaracaktır."
Rasim Özdenören'in "Yeniden İnanmak" adlı kitabı, inancın önemini ve insanın hayatındaki yerini derinlemesine ele alan bir eserdir. Kitap, Özdenören'in inanç konusundaki felsefi düşüncelerini ve deneyimlerini paylaşarak okuyucuya umut ve güven aşılamayı hedefler.
Kitap, modern dünya ve yaşamın getirdiği zorluklar karşısında inancın nasıl yitirilebileceğini ve yeniden kazanılabileceğini anlatır. Özdenören, bu süreçte nefis mücadelesi, manevi arayışlar ve sorgulamalar gibi konuları ele alırken, okuyucunun da kendi hayatındaki inanç sürecini gözden geçirmesine fırsat tanır.
Yazar, din ve felsefe arasındaki ilişkiye de değinirken, modern dünyada dine olan ilginin azaldığı gerçeğiyle yüzleşir. Bununla birlikte, insanın içindeki spiritüel arayışın ve açlığın hiçbir zaman tamamen kaybolmadığını da vurgular. Kitapta yer alan kişisel anekdotlar ve düşünsel derinlik, okuyucunun kendini sorgulamasına ve yeni bir inancın filizlenmesine yardımcı olur.
"Yeniden İnanmak", sade bir dil kullanmasıyla da dikkat çeken bir eserdir. İnanç konusunda yaşanan zorluklara ve çelişkilere rağmen umudun ve inancın yeniden kazanılabileceğini anlatmasıyla okuyucuya ilham verir.
Bu kitap, inancını sorgulayan herkesin okuması gereken bir eser olarak değerlendirilebilir. Rasim Özdenören'in derinlikli düşünceleri ve samimi anlatımıyla, okuyucuya inançla ilgili yeni bir bakış açısı sunar.
Yeniden İnanmakRasim Özdenören · İz Yayıncılık · 2015891 okunma
"Bugün İstanbul gibi bir metropolde gece tek başına bir kadının yürümesi vahşi cangıl bir ormanda yürümesinden daha tehlikelidir."
Ne garip şu insanoğlu. Önce büyük şehirler, yüksek binalar inşa etti, sonra kendini o şehirlerde yaşamaya mahkum kıldı. "Sanal şehirler yaratıyoruz. İçinde doğanın olmadığı, insanların yaşayamadığı
amaç, idea, ideoloji, din, dava, modern dünya'da eleştirilen şeyler iken, enerji, burç, spritüel şeyler modern dünyada kutsanmış şeyler, aslında Tanrı ölmedi şekil değiştirdi denilebilir!
"Düşünüyorum, öyleyse varım" deme noktasına gelen modern insan bu sözleriyle kendimin gerçekliğini doğrulayan kendimden başkası değildir, demektedir. Descartes Hıristiyanlığı benimsemiş bir filozof olarak bilinmekle beraber, insanın kendini doğrulayacak bir "dış" dünyaya muhtaç olmadığını ileri sürmek suretiyle hem modern dünyada üstünlük kuran bir yapının ve hem de günümüze kadar etkinliğini yürütecek olan hümanizmin yani semavî olmayan bir dinin (veya din topluluklarının) en önemli atılımını gerçekleştirmiştir.