Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
İnsan yaradılışı tam bir eşitliğe razı olamaz. Ufak tefek imtiyazların teşvikine de muhtaçtır. Diyebilirim ki bizzat iyilik dahi ancak ceza görmesi ve ayıplanması icap eden bir kötülüğün bulunmasıyla kabildir. Günde iki defa Edirnekapı ile Fatih arasındaki yolu en uzun zaman içinde, her adımı ayrı ayrı hayaller peşinde atarak gider gelirdim.
Köy Enstitüleri’nin kapatılmasını da bence Cumhuriyet’e karşı yapılmış bir karşı devrim hamlesi olarak düşünmeliyiz. Çünkü bu okullar halkın uyanışından korkanları rahatsız edecek niteliktelerdi. Bir düşünsenize: Hem Cumhuriyet’in faziletlerini halka anlatıyorlar hem de o dönemde karma eğitim yaparak kız çocuklarını modern hayata hazırlıyorlar. Laiklik düşmanları için daha büyük bir kabus olamazdı. Sonuç olarak her zamanki gibi üzerlerine düşeni yapıp bu ülkenin geleceğinin gözünün yaşına bakmadılar.
Reklam
"Yağmurun bir kabus değil ,rahmet olduğunu nasıl idrak edeceğiz? Sözüm ona modern şehirlerde yaşıyoruz ama kokuları,renkleri, anıları kaybediyoruz."
Bir düşünsenize: Hem Cumhuriyet'in faziletlerini halka anlatıyorlar hem de o dönemde karma eğitim yaparak kız çocuklarını modern hayata hazırlıyorlar. Laiklik düşmanları için daha büyük bir kâbus olamazdı.
Yaygın anksiyete bozukluğu olanların hep diken üstünde bir halleri vardır; bir türlü gevşeyemezler, çabuk irkilirler, gergin ve endişelidirler, zihinleri türlü felaketlerle meşguldür, kabus görmeye meyillidirler. Onları böyle korkutanın ne olduğu sorulduğunda muğlak, dağınık, korkunç bir tehlikenin yaklaşmakta olduğunun farkında olduklarından bahsederler ama bunun tam olarak ne olduğundan veya nereden geleceğinden emin değildirler. Bu aşırı teyakkuz hali, kişi yalnız olduğunda bile sürekli tehdit arayışında olan bir dikkat, muhtemelen kaçıngan kişilik ile klinik sendrom arasındaki devamlılığın da sebebidir. Özü itibariyle, çevrede başka insan olmasa dahi kişi potansiyel tehditler aramaya devam eder. Çevrede somut bir odak noktası olmayınca bu tür zihinsel meşguliyetlerini içe yöneltip örneğin anılarını, son dönemdeki etkileşimlerini gözden geçirerek atladıkları bir şey olup olmadığına bakmaları mümkündür.
Sayfa 273 - Kaçıngan Kişilik ve Kaygı Bozuklukları İlişkisiKitabı okudu
Köy Enstitüleri
Bir düşünsenize: Hem Cumhuriyet'in faziletlerini halka anlatıyorlar hem de o dönemde karma eğitim yaparak kız çocuklarını modern hayata hazırlıyorlar. Laiklik düşmanları için daha büyük bir kabus olamazdı.
Reklam
( Zarif bir Hristiyanlık eleştirisi. )
_Oorroossppuu çocuğu, kahbenin evladı, ciğeri 5 para etmez, domuz ahırında doğan cüzzamlı yahudi piç’i Tanrınız yapmadınız mı? İğrenç şarlatan. Tanrı’yla bir kaltağın düzüşmesinden doğan bu soytarının kanını ve etini, şarap ve ekmek diyerek, meyhane yemeği gibi yiyip bağırsaklarınızdan geçirip, sıçıp tanrıyı boka dönüştürmediniz mi? _Bir boka
Köy Enstitüleri'nin kapatılmasını da bence Cumhuriyet'e karşı yapılmış bir karşı devrim olarak düşünmeliyiz. Çünkü bu okullar halkın uyanışından korkanları rahatsız edecek niteliktelerdi. Bir düşünsenize: Hem Cumhuriyet'in faziletlerini halka anlatıyor hem de o dönemde karma eğitim yaparak kız çocuklarını modern hayata hazırlıyorlar. Laiklik düşmanları için daha büyük bir kabus olamazdı. Sonuç olarak her zamanki gibi üzerlerine düşeni yapıp bu ülkenin geleceğinin gözünün yaşına bakmadılar.
Sayfa 75 - TuhafKitabı okudu
Bireyselleşmenin gemi azıya aldığı dünyamızda kimlikler karma nimetlerdir. Rüya ile kâbus arasında bocalarlar ve birinin diğerine ne zaman dönüşeceğine dair önceden bir ihbar söz konusu değildir. Farklı farkındalık düzeylerinde yerleşik olduklarında bile iki akışkan modern kimlik modeli çoğu zaman birlikte var olur. Hayatın akışkan modern sahnesinde kimlikler, müphemliğin belki de en yaygın, en akut, en derinden hissedilen ve en zahmetli tecessümleridir. Tam da bu yüzden, akışkan modern bireylerin dikkatlerinin en merkezi yerine sıkıca yerleşirler ve gündemlerinin en tepesine otururlar.
Hiç rüyanızda rüya gördüğünüz oldu mu? Köpekler, atlar dahil bütün hayvanlar rüya görür. Kocadiş'in zamanında yaşayan yarı-insanlar da rüya görür, kabus gördüklerindeyse uykula­rında inler ve bağırırlardı. Nitekim modern insan olan ben de Kocadiş'le yatıyor, onun rüyalarını görüyordum.
Sayfa 78 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
İçim acıyor bunları okuyunca.
Köy Enstitüleri' nin kapatilmasini da bence Cumhuriyet'e karsi yapilmis bir karşı devrim hamlesi olarak düşünmeliyiz. Çünkü bu okullar halkin uyanisindan korkanlar rahatsiz edecek niteliktelerdi. Bir düşünsenize: Hem Cumhuriyet'in faziletlerini halka anlatiyorlar hem de o dönemde karma egitim yaparak kiz çocuklarini modern hayata hazirlyorlar. Laiklik düsmanlar icin daha büyük bir kâbus olamazdi. Sonuç olarak her zamanki gibi üzerlerine düseni yapip bu ülkenin geleceginin gözünün yaşına bakmadilar.
Ama bir şeyi hissediyorlar; karşılarındaki şey dost değil! Bu yüzden de var güçleriyle, oklarıyla, mızraklarıyla, çığlıklarıyla gökyüzünde derin bir kesik oluşturan helikoptere saldırıyorlar. Hepimiz biliyoruz ki buna güçleri yetmeyecek! Ne okları, ne mızrakları, ne büyüleri, ne savaş çığlıkları bu sanayi devrimi canavarlarının kendilerini yok etmelerine engel olamayacak. Şimdi gittiler ama daha sonra tekrar gelecekler. Gece yarılarında bir kabus olarak, su içerken bir tedirginlik olarak, eşlerinin yanındayken bir endişe hali olarak, çocuklarını sararlarken bir korku olarak evlerine düşecekler. Bu büyük gürültünün ortadan kestiği gökyüzünde açılan yara bir daha hiç kapanmayacak. Korkutup kaçırdık zannettikleri korkutucu gürültü bir daha onları hiç rahat bırakmayacak. Modern dünyanın, sanayi devriminin, kapitalizmin, reel politiğin, dünya piyasalarının, bankalarının karşısında aynı acizliği yaşıyoruz. İlkel diye nitelendirilen o kabileden hiç farkımız yok gerçekten.
Köy Enstitüleri'nin kapatılması tamamıyla eğitime yönelik bir darbe değildi. Çok partili yaşamın başlamasından itibaren ülkenin yöneticileri, bu fakir milletin binbir zorlukla, koca bir yokluk içinde yarattığı Cumhuriyet'in ilkelerinden ve onun kazanımlarından tavizler vermeye başladı. Bunu da bugünkü gibi demokrasi kisvesi altında gerçekleştirdiler. Bu okullar halkın uyanışından korkanları rahatsız edecek niteliktelerdi, bir düşünsenize: Hem Cumhuriyet'in faziletlerini halka anlatıyorlar hem de o dönemde karma eğitim yaparak kız çocuklarını modern hayata hazırlıyorlar. Laiklik düşmanları için daha büyük bir kâbus olamazdı.
Shelley
Yatarız, bir kâbus, uykuyu zehirlemeye kadir; / Uyanırız, başıboş bir düşünce, günü kirletir. / Değişim dışında hiçbir şey ayakta duramaz! (Frankenstein ya da Modern Prometheus)
Sayfa 195 - Hayy Kitap
60 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.