SOSYOLOJI OKUMALARI (200 kitap)
SOSYOLOJİ’YE GİRİŞ Bu Ülke- Cemil Meriç Devlet - Platon Eric Voegelin İnsanlık draması - Bengül Güngörmez Siyaset Bilimi- Atilla Yayla Gorgias- Platon Sosyoloji- Anthony Giddens Öküzün A'sı-Barry Sanders Sosyolojik Düşünmek-Zygmunt Baumann Yasakoyucular ve Yorumcular-Zygmunt Baumann Akışkan Aşk- Zygmunt Bauman Minervanın
Kalabalığın toplumsal mekânı, kuşkusuz, metropoldür.
Sayfa 12 - Sunuş, David Frisby
Reklam
Benjamin için de uygarlığın bütün nesneleri, aynı zamanda birer barbarlık ürünüydü.
Sayfa 14 - Sunuş, David Frisby
Metropol, kişisel olan her şeyi yutarak büyüyen bu kültürün bütün çıplaklığıyla sergilendiği bir sahnedir adeta. Burada, binalarda, eğitim kuramlarında, tüm mekânlara hâkim olan teknolojinin yarattığı harikalarda, sunduğu nimetlerde, topluluk hayatı oluşumlarında, gözle görülür devlet kuramlarında, dayanılmaz ölçüde billurlaşmış ve gayri şahsileşmiş bir tin söz konusudur - öyle ki kişilik, bunun etkisi altında kendini idame ettiremez.
Sayfa 27 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
sadece ortaya çıktığı kadar hızlı biçimde yok olan şeye moda dediğimiz sonucuna varabiliriz.
Sayfa 42 - İletisimKitabı okudu
Modern insanların ürettikleri şeyler konusundaki tekboyutluluğu, tükettikleri şeylerin çokboyutluluğu tarafından dengelenir. Bireyin, içerisinde bilfiil hareket ettiği alan küçüldükçe veyahut gündelik düşünme ve irade alanı daraldıkça, boş zamana duyduğu ihtiyaç ve fikirlerle duyguların muazzam çeşitliliğini deneyimlemede yeniliğe açıklığı da, tıpkı doğal olmayan bir ataletten sonra kaslann hareket etme hasretiyle yanıp tutuşması gibi, daha canlı hale gelir. Faust, dünyanın çelişkilerinin oluşturduğu zenginliği baştan başa ölçme özlemine, tam da çalışma odasında daralır, boğulurken kapılmıştır. Çağımızda bir izlenimden başka bir izlenime savrulmayı, bir keyif sabırsızlığını yaratan, mümkün olan en kısa zaman dilimi içerisinde olabildiğince çok heyecanı, ilgiyi ve hazzı tıka basa yaşama takıntısını yaratan, tam da bu uzmanlaşmadır
Sayfa 85 - İletişimKitabı okudu
Reklam
Yüksek tabakanın modaları, kendilerini alt tabakaların modalarından ayırır; ne zaman ki alt tabakalar yüksektekilerin modalarını devralmaya başlar, o zaman yüksek tabaka bunlardan vazgeçer. O halde moda, toplumsal eşitlenme eğilimi ile bireysel farklılaşma ve değişim eğilimini tek bir eylemde birleştirmemizi sağlayan çok sayıdaki hayat formunun özgül bir örneğinden başka bir şey değildir.
Sayfa 114Kitabı okudu
213 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.