“Biz bu örümcekli kafadan ne zaman kurtulacağız. Kadını erkeğin arkasına atan, onunla bir mecliste oturamayan, bir çatı altında kadın erkek birlikte bulunmak gerekince araya perde geren toplum hiç bu çağın toplumu olabilir mi?”
Sayfa 67 - Literatür Yayınları, Mustafa BeyKitabı okudu
İncelememe öncelikle her zamanki gibi yazarın hayatından başlayacağım.
Amin Maalouf özellikle ülkemizde çok kitap satan bir yazar. Bende tüm kitapları mesela var. Özellikle gerçek önemli tarihi olay ve kişileri eserlerine ekleyerek hazırladığı romanları kusursuza yakın oluyor. Tarihi kurgu da deniliyor bildiğiniz üzere bu kitap tarzına. Ülkemizde
Mandelbrot fraktallarından, kalp ritimlerinin fibrilasyonundan, garip çekicilerden (lorenz çekerleri) ve borsadaki varyasyonlardan birkaçını bağdaştırdı konuyla. Jüpiter'in Büyük Kırmızı Noktası, meteoroloji, beyin aktivitesi, epidemiyoloji, ekoloji, şizofreni ve daha fazlası dahil olmak üzere pek çok farklı konuya değinen iyi bir kitap.
Modern Klasikler Dizisi - 21
#StefanZweıg
#satranç
#kitapyorumum
Hiç ara vermeksizin bitirdiğim nadir kitaplardandır, Satranç. Kitabın olağanüstü bir akıcılığı var. Hikayesi uzun süre akılda kalabilecek cinsten.
Zweig'in kitabı bitirdikten sonra intihar etmesi, daha bir önemli kılıyor kitabı. Okuyun okutturun derim.
Çocukluğumun tek oyunu
“Ben medeniyetin ürünüyüm. Medeniyeti hayvanın üstüne saldığında ortaya çıkan şeyim. Ben buyum. Her zaman medeni olmaktan başka bir şey istemedim” (s.410).
Tirza, modern insanın ilkel benliğiyle bu benliği törpüleyen, ehlileştiren medeniyetin kurallarının çatışmasının romanı. Modern toplumda ilkel benliğini dizginlemeye, maskelemeye çalışan insanın kendiyle, çevresiyle ve toplumla çatışması. Modern insan medeni hayatın onu içine soktuğu roller ya da takdırdığı maskelerle ne kadar uyum sağlayabiliyor, sağlayamadığında sonuçlar ne oluyor? Bu sorulara rahatsız eden ve sonuyla sarsan bir kurguyla cevap veriyor Grunberg. Kitapla ve kurguyla ilgili hislerim hala karışık ancak modern insanın sorunlarını ele alışını ve yaklaşımını beğendim. Karakterlerin derinliği ve psikolojik tahliller de hoşuma gitti. Müstehcenlik okumaktan hoşlanmayanlara hitap etmeyebilir. Merak ettiğim bir romandı, okuduğuma memnunum. Kitabın daha gğzel bir kapak tasarımını hak ettiğini düşünüyorum.
Sitede kitaplarından alıntılarına sıklıkla rastgeldigim yazarın, okuduğum ilk kitabı oldu. Yazarın az lafla çok şey anlatan üslubuna mizah unsuru yer yer eklenince futbolla ilgilenenler için eğlenceli bir kitap ortaya çıkmış diyebilirim. Yazar, her Uruguaylı gibi bir futbol tutkunu olduğunu, kitabın başında, dünyanın dört bir yanına dolaşarak
Kinyas ve Kayra, Hakan Günday’ın 23 yaşındayken, okulunun karşısındaki kahvede yazdığı, ilk romanı. Yeraltı edebiyatına giriş yaptığım bu günlerde “onların Bukowski’si varsa, bizim de Hakan Günday’ımız var!” düşüncesi ile Bukowski’ye ufak bir ara verip Hakan Günday ile tanışmak istedim. Pek de memnun oldum, sizlere de bahsetmek istedim.
Bu
Meritokrasi, yönetim gücünün, yetenek ve kişilerin bireysel üstünlüğüne yani liyakata dayandığı yönetim biçimidir. Bu yönetim şeklinde idare gücü, üstün özellikleri olduğu düşünülen kişiler arasında paylaştırılmaktadır, kayırma yoktur. Özellikle kamu yönetiminde daha bilgili ve yetenekli kişilerin seçilmesi ve yine hizmet içindeki ilerleme ve