Rivayet odur ki; Emir Timur, avuçlarının içinde pıhtılaşmış kanla dünyaya gelmiştir. Kahinler bu kanı iki şekilde yorumlamıştır. Ya çok kan dökecektir ya da zamanın hakimi olacaktır. Ama her hâlükârda girdiği her savaşı kazanacaktır. Bu kâhinlerden en ulusu babasına, doğar doğmaz onu öldürmesi söyler. Aksi halde çok kan dökeceğini, dünyanın sonunu getireceğini kesin bir dille rivayet eder. Masum bir bebeğin avucundaki kan, uğursuzluk demektir. Lakin Timur büyür. Çağının en büyük askeri dehalarından biri olur. Heybetli bir komutan olduğu vakit Maveraünnehir, Harezm, Moğolistan, İran, Mezopotamya, Ermenistan, Kafkasya ve Doğu Anadolu'yu kapsayan bir imparatorluk kurar. Kuzey Hindistan'ın kontrolünü ele geçirir. Küçük Asya'da tüm Altınordu toprağına üstünlük kurar. Çin fethine çıkar. Kolları da güçsüz olan topal bir hükümdar öldüğünde, Sirderya üzerindeki Ortar'da, kış ortasında hazır bekleyen dev bir ordusu vardır. Tarih hiç bir zaman Timur'un yenildiğini yazmamıştır. Bu çağda dahi en ulu hükümdarlardan biri kabul edilir. O bir liderdir. Merhameti kadar gazabı da heybetlidir. Otuz günde yirmi savaşa katılır. Adını duyan herkes titrer. Katıldığı savaşlarda nehirler günlerce kan akar. Avuçlarında kan pıhtısı ile doğan Timur, adım attığı her yeri avucundaki bu kana bulamıştır.
hunların ordos bölgesi'ni yeniden işgal edebileceklerini açıklamaya yardımcı olacak iki nokta söz konusudur. birin­cisi, çinli general meng t'ien'in ölümüydü. önceki impa­ratorun zamanında, meng t'ien çin seddi'ni savunmak için 300 binden biraz fazla sayıda bir orduya kumandanlık etmişti. karargahı bugünkü iç moğolistan'da olan shang kumandan­lığı'ndaydı. bu mevki, savunma için başlıca bölgenin ordos olduğunu gösteriyordu. ancak meng t'ien, m.ö. 210 yılın­da intihar etmeye zorlandıktan sonra, ordos bölgesi'ndeki sa­vunma sistemi tamamen çözüldü. ikinci nokta ise birinci im­paratorun zamanında, çok sayıda çinli bu araziyi doldurmak ve sınırı müdafaa etmek için ordos bölgesi'nde göçe mecbur tutulmuştu. ülkelerinde iç savaşın çıkması neticesinde bütün çinli halk kendi memleketlerine dönünce boş kalan topraklara kolayca hunlar girdi
Sayfa 32 - kronik kitap, 2. basım
Reklam
Moğolistan bozkırları beni bekler.:)
Hadi bakalım, Ağustosta görüşmek üzere. :)
Bilge Kağan Yazıtı, Orhun Irmağı yakınları, Moğolistan
1. Tengri (yaratan) Tektir. 2. Her kim ki Tengri'den kut almak dilerse, başkasına yakarmasın. 3. Bir İl, bir Kağan, bir Tengri 4. Bir kına iki kılıç girmez. Bir hatun iki er alamaz ve bir budunda iki töre olmaz. Töre tektir. Töre kesin ve keskindir. Kim ki töreye uya kutlanır. Kim ki töreye. Kıya katlanır 5. Kimse töreden üstün değildir.
Türk dilindeki yazılı belgeler bilindiği üzere Miladi 8. asırda başlar; artık günümüz Moğolistan'ının sınırları içinde kalan Orhun Vadisi' ndeki, son yapılan araştırmalarla bugüne kadar bildiğimizden daha çok sayıya ulaşan anıt kitabelerden söz ediyoruz. Orhun bölgesinde Rus Türkolog Dmitri D. Vasilyev tarafından yapılan yüzey araștırmaları ve kismi kazılarda hem bir yerleşim ortaya çıkıyor hem de yazıtlar şu anda dahi bilinenden iki asra yakın bir süre geriye gidiyor.
Türklerin anayurdu bugün bizim pek hazzetmediğimiz bir bölgedir; Moğolistan'ın kuzey tarafı, Orhun Yazıtlar'nın olduğu yer.
Reklam
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.