Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Türkiye'nin çok yerinde çizilmiş kaya resimlerinin Orta Asya' da bulunması Türk tarihine büyük zenginlik katar. Dağlık Altay, Tuva ve Hakasya neredeyse Moğolistan' ın her yerinde, Kazakistan' ın zirvesi Saymalı Taş' ta ve her yerinde Özbekistan' da, İran'da, Kafkaslarda ve Azerbaycan' da, Avrupa' da Romanya ve Doğu Maceristan' da ve Balkanların bazı yerlerinde, Kuzey Irak' ta, her şeyden önemlisi Anadolu'nun her yerinde Türklere ait kaya resimleri görülür.
Sayfa 181
288 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Kitapla ilgili videom; youtu.be/bfJpBRlIUKY Kitapta İlber Ortaylı’nın Önerdiği 96 Kitabın Listesi; Antik Dünya ve Ortaçağ’dan Klasikler; Cicero - Dostluk Üzerine Cicero - Siyaset Sanatı Seneca - Mutlu Yaşam Üzerine
İnsan Geleceğini Nasıl Kurar?
İnsan Geleceğini Nasıl Kurar?İlber Ortaylı · Kronik Kitap · 20225,6bin okunma
Reklam
Büyük Hun İmparatorluğu
Büyük Hun İmparatorluğunun kurucusu olan Teoman liderlik vasfı sayesinde kabilesinin bulunduğu bölgede söz sahibi biriydi. Çevresindeki kabileleri bünyesine katarak güçlenmeye başladı. Zamanla çevre bölgedeki Hunları da himayesine alarak merkezi bir yönetim oluşturdu. MÖ 220’de de Büyük Hun İmparatorluğunu kurdu. Büyük Hun Devleti Kuruluşu
“Uzun Moğol asrı”, 1368’den sonra bir daha sağlanamayan kıtalararası ve Çin ile Moğolistan arasındaki bölgelerarası ticaret güvenliğini temin etmişti.(...)
Bir gün telefonda yine arandım. Bu seferki gayet yaşlı bir sesti. Anladım: Bizim Zeki Velidî Togan hoca. Kendi kendime "mutlaka hocanın bir işi olmuştur. Olmayınca aramaz" dedim. Çünkü bizim Togan Hoca çok çıkarsal (!) kişi olmuştu. Tahminim doğru imiş. Yıllarca önce Hocanın arsasına tecavüz etmişlerdi. Mahkemede benden tanıklık
Arık Buka Moğolistan'dan ayrılıp, egemenliğini orada sağlamak üzere Orta Asya'ya yola çıktı. Onun gitmesiyle oluşan boşluğu Kubilay doldurdu. Moğolistan'a girip, oranın da hükümdarı oldu ve tahıl dağıtıp, memurlarını bu yeni ele geçen bölgenin halkını sömürmemeleri konusunda uyardı. Arık Buka'nın peşinden gitmemesinin nedenini Reşidüddin şöyle açıklar: "Onun yokluğu sırasında Hıtay ülkesinde işlerin çığırından çıktığını söyleyen ulaklar geldi. " Çin'deki bir ayaklanma ile uğraşması gerekiyordu ve tahtına daha büyük bir tehdit olarak algıladığı bu sorunla ilgilenmek için Kay-binğ'e döndü. Arık Buka, artık arkasından bir tehlike gelmeyeceğinden emin olarak Algu ile sayaşabilirdi. Kuzey Sinkianğ'daki İli Irmağı boyunca birliklerini yürüttü. Kara Buka komutasındaki öncüleri, Arık Buka'nın güçleriyle karşılaşıp, büyük bir bozguna uğradılar ve Kara Buka öldürüldü. Algu bu ilk zaferle çok neşelendi ancak kutlayacak zaman bulamadı çünkü onun birlikleri de kısa süre sonra dağıldılar. Arık Buka, Algu'nun Almalık'taki üssünü ele geçirdi.
Reklam
Bu yeni eğilimi de aynı kaçınılmazlıkla muhalefet doğuruyordu. Ge­leneksel değerlere sarılmış olan Moğollar, Kubilay'ın Çinlileri kayırma­sından kaygılanıyorlar, zaman zaman siyasetine de direniyorlardı. Bu ikilikler Moğolları zayıflatıyor, egemen oldukları geniş topraklardaki yönetimlerini sekteye uğratıyordu. Kubilay, Çin uygarlığının
Hırslı bir Hui; Ma Pu Pang
Türklerin silah ve cephane sıkıntıları, onları bazı çevrelerden temin etmek, satın almak gibi yollara baş vurmalarına vesile oldu. Bu silah yar­dımı edenlerin, bir kısmı sonradan Türkler için bir bela olacak, onları tah­akkümü altına almak istediklerini göreceğiz. O günler için, Türklere silah yardımı yapabilecek ve satabilecek iki komşu ülke vardı. Biri müslüman olan Kansu muhtar vilayeti. Öteki ise, Dış Moğolistan. Doğu Türkistanın morfolojik yapısında müslüman Çinliler de yer alı­yordu. Bu müslüman Çinliler çok muteassıp, dindar kimselerdi. Dini his­lerle Türklere yakınlık duyarlardı. Kansu, eyaleti tamamen bu Çinli müs­lümanlarla meskun idi. Bu bakımdan, muhtar bir eyalet statüsüne tabi, kendine özgü eğitilmiş, disiplinli nizami bir ordusu vardı. Genral Ma-Pu­Pang liderleriydi. Öteden beri, General Ma-Pu-Pang, Doğu Türkistan'da zaman zaman meydana gelen olayları dikkatle takip eder, bazen yardım ettiği de oluyordu. Esas, islami adı Muhammed Hüseyin olan bu za­tın, kendine has bir politikası vardı. Oda şu idi: Günün birinde Çinden ayrılarak, Tibet, Çungarya ve Doğu Türkistan toprakları üzerinde bir hü­kümranlık sürmek. Nitekim, Tibet ve Çungarya'yı istila edecek, fakat ba­şarıya ulaşamayınca 1949 yılında Suudi Arabistan'a iltica edecektir. İşte, Barköl ve Kumul Türkleri General Ma-Pu-Pang'tan onun bu gizli emelini bile bile yardım istemeğe karar kıldılar
Gansu vilayeti ve Huiler
Sabahleyin Çinlilerin 200 kadar ölü vere­kaçmış olduklarını görürler. Jasan Kızıl'da Türklerin başına gelen bu felaket, tek çıkar yolun si­laha sarılmak, şiddete. şiddet, kısasa kısasla mukabele edileceği gerçeğini bir kere daha ortaya koymuştu. Bundan dolayıdırki, o havalideki bütün Türk uruğları tek vücut, birlik ve beraberlik içinde Çin
368 syf.
·
Puan vermedi
#Spoiler Icerir.. Ilk Grange kitabıydı ve sürükleyicilik konusun da çok üst seviyede olmasıyla birlikte her alandan bilgilerin mevcut olduğu enfes bir eser.İçine alan betimlemelerle sizi baştan sona esir alan, gerilimin,heyecanin son sayfalara kadar devam ettiği ki biraz daha uzun olsa da olurmuş çok muazzam bir kitabı bitirmiş oldum Okuyun
Taş Meclisi
Taş MeclisiJean-Christophe Grangé · Doğan Kitap · 20188,4bin okunma
1.000 öğeden 961 ile 970 arasındakiler gösteriliyor.