O gül kırmızısı battaniyenin altında neler döndüğünü bilmek istiyorum. Hakkım var mı? Dinsel bir resmine vuruldum. En sevdiğim ağaçların, huş ağaçlarının arasında ayakta duruyordun. Mokasen bağcıklarının ne kadar yukarıda bittiğini Tanrı bilir.
“Bir insanı yargılamadan önce, gökte üç ay eskiyinceye dek, onun mokasenleriyle yürü” demişler.(Kızılderililer) Bizim bırakın üç ay başka birinin ayakkabılarıyla yürümemizi, mokasen görmemiz atıp tutmamız için yetiyor da artıyor bile.
Sayfa 209Kitabı okudu
Reklam
Kırmızıkedi Yayınları
Yılanlara dikkat edin. Bizimkileri uyarmamız gerekti. İçlerinden birini bir mokasen yılanı soktu zaten. Onun için,bir şey görürseniz bağırın...
Mart sonu gelip günler uzamaya başlayınca, soba eski önemini seneye sarkıtınca beni bir yaz sıkıntısı alıyordu. Okulun kapanmasına seviniyordum ama açabileceğim baş­ka bir şeyim yoktu. Beni en korkutan şeylerden biri de ya­zın hep plan mevsimi olmasıydı. Hep bir sorusu vardı, ne­reye, ne yapılacak, kimle, gidilmiyor mu, neden, kayık, va­pur, ada, deniz, piknik, şişme bot, bermuda, şapka, bugün nereye, yarın nereye, dün nereden, pe­ki haftaya, olmaz yaz geçiyor ama. Yoksa yaz okuldan iyiydi elbet, mokasen ayakkabının sesi de lastiğiyle değiştiğinden yumuşamış sokaklar nihayet rahat bir nefes almıştı. Kediler bahçelerde ortancaların altında yatıyor, akşamüzerleri geri­nerek ve acele ile yürüyerek günün açığını kapıyorlardı. Gö­rülmeden çiçekler sulanmaya kalkıldığında fırlayıp kaçışları bütün günün sefasına zehir saçıyordu. Hanımelileri, yıldız çiçekleri, patlamış ortacalar, narin akşamsefaları, çit gülleri, yolun öbür tarafındaki tepede sapsarı katırtırnakları, bir sü­rü yabani ot ve şuursuz çalı sabahın kızgın ama bunaltma­yan sıcağında öyle durur, sabreder ve kendi kendilerini resmederlerdi.
"Türk olduğu tezleri bile öne sürülen Amerikan Kızılderilileri ne yazık ki bizim gibi düşünmeyip "Bir insanı yargılamadan önce, gökte üç ay eskiyinceye dek, onun mokasenleriyle yürü." demişler. Bizim bırakın üç ay başka birinin ayakkabılarıyla yürümemizi, mokasen görmemiz atıp tutmamız için yetiyor da artıyor bile."
Sayfa 209 - Elma Yayınevi, Eğitim SerisiKitabı okudu
Reklam
Kızıl Veba
Kızıl veba kitabında anlamını bilmediğim o kelimeyi sizlerle de paylaşmak istedim "mokasen" kuzey amerikada Kızılderililerin giydiği deriden yapılmış tek parça şeklinde olan bir ayakkabıymış.
Kadınlar kıyafetlerini değiştirip duruyorlar, erkekler tepeden tırnağa seni gölgede tutmanın yollarını arıyorlardı. Zira senin kadın doktor: “Nâzım’ın teninin bir santimetresi bile güneş ışığına maruz kalmamalı!” diye buyurmuştu. Güneş yakıyordu. Her tarafı kapalı oturan bir tek sendin. Bej rengi pamuklu pantolon, şık gömlek, çorap ve mokasen ayakkabılarınla plajda uzanıyordun. Tüm neşe ve dinçliğine rağmen, bu el değmemiş köy plajında, bir sen böyle hastalıklı ve saçma bir görüntü içindeydin. Istırap çekiyordun. Çıplak kollarıma, bacaklarıma, sırtıma bakmaya alışamıyordun bir türlü. Hatta birkaç yıl aradan sonra beraber yaşamaya başladığımızda Arhipo-Osipovka’da plajda gölgeliğin altında otururken çekilmiş fotoğrafta benim mayolu halimi görünce makası eline alıp bacak kısmını kesmiştin. Herkesin bana baktığını düşünüyordun. Elinden gelse insanların gözünü bağlayacaktın. Herkesin uygunsuz davranışlarda bulunabileceği endişesi içindeydin. Sıkıntı çekiyordun, Nâzım bunu görebiliyordum. Ama senin için ne yapabilirdim ki?
Amerikan Kızılderililerinin şöyle bir deyişi varmış: “Bir insanı yargılamadan önce gökte üç ay eskiyinceye dek onun mokasenlerinde yürü.” *Mokasen=Deriden yapılan tek parçalı ayakkabı.
VATİKAN LAZER DENİYOR
"Kimse lazer kullanmayacak. Tehlikeli." Derslerde kullanılmak üzere satılan, elde taşınabilir türü bile retinaya zarar verebilirdi. Lazer ışığı gözdeki pigmentler tarafından emildiğinde enerjiyi biriktirir ve dokuyu ısıtır. Işık sıkı bir ışınla ulaştığı ve göz merceği çok daha fazla odaklandığından, enerji yoğunluğu yüksek olur. Verdiği hasar açısından, ayağınıza basan birinin sivri topuklu ayakkabı giymesiyle, mokasen ayakkabı giymesi arasındaki fark gibidir.
Sayfa 231Kitabı okudu
Reklam
Mokasen
Algonkinler'in deriden yapılan tek parçalı ayakkabıları. Mokasen, Kuzey Amerika yerlileri arasında yaygın olmakla birlikte Kuzey Asya'daki bazı topluluklar da buna benzer ayakkabılar giyerdi.
Sayfa 136 - CanKitabı okudu
Mokasen: Kuzey Amerika yerlilerince kullanılan, hayvan derisinden yapılma, üzerleri, inci boncukla süslü, ökçesiz, yarım ayakkabı.
Bir insanı yargılamadan önce gökte üç ay eskiyinceye dek onun mokasenlerinde yürü.( Mokasen: kızılderili ayakkabısı)
Kısa yolculuklar için,bağlı ayakkabılar elverişli değildir.Bağsız ayakkabı.Bak.Mokasen.
Resim