Evrensel Gazetesinin bir köşe yazısını paylaşmadan önce August Bebel Kadın ve Sosyalizm kitabında ezilen iki sınıfın varlığından bahseder: İşçi sınıfı ve Kadınlar. İşçi sınıfının içindeki kadınlar ise en çok ezilen sınıf. Ve Kadına bakışın tarihçesini üç büyük dine dayanan uygulamalara ulaştırarak anlatıyor. Değişmemiş hiçbir şey değişmemiş
Türkçede bazı renkler aynı zamanda yön ifade eder:
Kara: kuzey
Kızıl: güney
Gök (mavi): doğu
Ak: batı
📌Bunun için Karadeniz siyah değil, kuzey denizidir
📌Akdeniz/Ege batı denizi
📌Kızıldeniz güney denizi
Osmanlı tarihlerinde sıkça geçen Kara Boğdan da Kuzey Boğdan'dır. (Bugünkü Moldova ve civarı)
Tarih kitaplarında okuduğumuz Kara Hunlar esmer falan değil, Kuzey Hunları'dır. Ak Hunlar da güney. Kara Hıtaylar da bu böyledir.
Ama her "kara" kuzey değildir. Kara aynı zamanda Türkçede güç ve yücelik ifade eder.
Türk hükümdarları bunu kullanır. Gazneli Mahmud kendisi için "Kara Han" der.
Sıkça "kara" unvanını kullandıkları için de Karahanlı Devleti'ne bu isim sonradan verilmiştir.
@tarihlugati
‘Başlangıçta canımızın acılığından bahsetmiyorduk, çünkü erkekçe değildi. Şimdi utancımızdan , korkumuzdan ve her birimiz umudumuzu kaybedip yapayalnız kaldığımızdan bundan bahsetmiyoruz . Aradaki geçişin ne zaman olduğunu söylemek çok zor ...’