Ne zaman yandı elin, Ne zaman taktın parmağına bu gizli ve acı işareti, gelin...
bir mahkumdum büyük cezaya çarpılan uğrayan bir azaba, sığmaz hesaba kitaba...
Reklam
"Zambaklar en ıssız yerlerde açar, Ve vardır her vahşi çiçekte gurur."
Bugün yalnız yağmura tahammül edeceğim; Ta boğazıma kadar çıkan deli yağmura.
Neyleyim göğsümü kara dağın sert rüzgârı doldurmuş.
Reklam
Yağmurlardan sonra büyürmüş başak, Meyvalar sabırla olgunlaşırmış. Bir gün gözlerimin ta içine bak: Anlarsın ölüler niçin yaşarmış, Yağmurlardan sonra büyürmüş başak.
Ben onun sılası, kendimin gurbetiyim
Sayfa 41
Bin parçaya böldü beni bir divane sır
Sayfa 37
Reklam
Ben geldim geleli açmadı gökler; Ya ben bulutlan anlamıyorum, Ya bulutlar benden bir şeyler bekler. Hayat bir ölümdür, aşk bir uçurum... Ben geldim geleli açmadı gökler.
Göğsüme siyah bir gül takacağım...
Artık ben gideceğim, ata eğer vuruyorlar. Hatıralarımı birer birer yakacağım. Entarimi parça parça edip Zehirli kirpilere bırakacağım. Beyaz bir kayanın üstüne çıkıp Göğsüme siyah bir gül takacağım. Batan güne doğru kurşunlar sıkıp Kendimi boşluğa bırakacağım.
"Zambaklar en ıssız yerlerde açar. ve vardır her vahşi çiçekte gurur."
Resim