Çoğu insan onları mutsuz eden koşullarda yaşıyor ve gene de bunu değiştirmek için hiçbir şey yapmıyorlar. Çünkü güvenli, rahat, rutin bir hayata koşullanmış durumdalar. Tüm bunlar huzur veriyor gibi görünse de, insanın içindeki maceracı ruh için kesin olarak çizilmiş bir gelecekten daha yıkıcı bir şey düşünemiyorum. İnsanın yaşama arzusunun önünde macera tutkusu yer alır. Yaşamın keyfi yeni deneyimlerdedir, bu yüzden sürekli değişen bir ufuktan daha büyük keyif olamaz. Her yeni gün yepyeni bir güneşin altında doğabilir. Hayattan daha fazlasını almak istiyorsan, monoton bir güvenlik hissinde ısrarı bir kenara bırakıp, sana ilk başta çılgınca gelebilecek bir hayata adım atmalısın.
Sayfa 71 - Chris
Hayatının birçok mücadeleyi barındırması artık onu yormaya başlamıştı. Eski çevikliği kalmamış ve monoton bir hayatın kölesi durumuna gelmişti. Daha 40 yaşında bile değildi tüm bu vazgeçiş serüveninde kendini hayatın akışına kapatırken.
Derin bir soluk aldı ve ansızın kendisini bu hayattan soyutlamak istedi. Belki bu şekilde hayatın akışından uzaklaşabilirdi. Ancak bu da çok uzun sürmedi. Sessizliğin ortasına bir balta saplanırken, uzay boşluğunda olmanın verdiği dinginliğin sahte kurbanı olmuştu.
Sayfa 389 - Herdem Kitap & 28. BölümKitabı okudu
Şimdi veya gelecekte çok az erkek, tüm hayatı boyunca iş sahibi olmayı bekleyebilir. Bugünlerde her sınıftan çalışan erkeğin işsiz kaldığı dönemler oluyor. Dolayısıyla ataerkil kültür, kendine olan inancın sürmesi adına, erkeklere değerlerini ölçmeleri için iş haricinde kıstaslar sunmak zorunda kaldı.
Ataerkil özsaygının temel dayanaklarından biri olan iş, pek çok erkek açısından bir süredir böyle işlemiyor. Kültürümüzde işin doğasını değiştirebilmek için modası geçmiş ataerkil senaryoyu olduğu gibi reddetmek yerine, erkeklere, tatminkar olmayan işe katlanmalarını sağlayacak bağımlılıklar sunuluyor. Erkekler monoton, sıkıcı, çoğunlukla insanlıktan çıkaran, sağlıklarını ve esenliklerini tehlikeye atan işleri yaparken, onları bilinçaltı düzeyinde yatıştırmak için sekse yönelik ataerkil saplantı ve bunun ürettiği pornografi teşvik ediliyor.
Sayfa 102 - Bgst Yayınları, 2.Basım, Haziran 2021.
Kitablardakı həyatı istəyirəm, dərin düşünən insanları, özü kimi olan, səmimi davranan insanları, məktub yazmaq istəyirəm, birinin mənə pandora bilərzik almasını yox, məktub yazmasını istəyirəm. Amma reallığı dərk edirəm, kimsə artıq mesaj yerinə məktub yazmağı seçmir bilirəm, yenə də içimdə bir ümid buna inanıram. İncə ruhlu insan olsun həyatımda.Bir parkda oturub danışmadan anlaşmaq,bir dəniz kənarında dalğaların sahilə vurmasını izləyib fəlsəfi söhbətə başlayıb sonra ən axmaq insanlar kimi gülməyimizi istəyirəm.
"Delilik özgürlüktür" deyib əylənmək, hərdən düşüncələrimizin altında birlikdə əzilmək istəyirəm.
Gerçək sevginin insanın həyatına rəng verdiyini, insanı həyata bağladığını bilirəm.Və günümüzdəki sevgilərdən daha fərqlisini xəyal edirəm beynimdə. Həyat rəngarəng deyil, bunu bilirəm,bozu da birlikdə sevməyimizi istəyirəm.
Öz dünyamız olsun,kimsə bilməsin,monoton olmayaq, hərkəsləşməyək.
Əminəm, bu qədər insanın olduğu bir dünyada, mütləq ki, mənim düşüncələrimin kəsişdiyi insan var,sadəcə yollarımız kəsişmir.
Sanki, bir nəfər yanlış insanı seçib və bu uyğunluq pozulub, çox insan yanlış insanla eşleşibmiş kimi.
Nasıl bir mekanik, nasıl bir saat çarkı, biçilip dikilmiş bu kafatasının içindeki monoton
duayı çözüp ortaya çıkarıyordu?
"Doğal nedenlerle mi?" diye sordu Pendergast monoton bir sesle.
"Az çok. Aslında son birkaç gündür gerginligi ve hezeyanlan giderek artıyordu."
Pendergast bir süre bunu düşūnür gibi durdu. "Ne gibi hezeyanlar?"
"Sözünü etmeye değecek şeyler değil, suradan aile konuları."
"Yine de duymak isterim."
Ostrom anlatmaya isteksiz gibiydi. "Dedigine göre...Ambergris adunda bir adam, teyzenizin yllar önce yaptığı bir
gaddaruğın inikamını almak için Mount Mercy'ye geliyormuş"
Tekrar koridoda yürümeye koyuldular. "Bu gaddarlğin ne olduğundan bahseti mi peki?" diye sordu Pendergast.
"Tamamen fantastik seylerdi. Bir çocuğu şeyle cezalandıracağına yemin etmekle ilgiliydi." Ikinci bir duraklama.
"Dilini jiletle kesmekle."
Pendergast anlaşılmaz bir kafa hareketi yapu. D'Agosta duydukları karjısında kendi dilinin ağzında kıvrldığını hissetti.
"Neyse." diye devam etti Ostrom, "saldırganlaşmıştı her zamankinden daha saldırgandı ve tamamen kontrol altında tutulması gerekiyordu. llaç da vermek zorundaydik.Ambergris denen adamın geleceğini iddia etiği saate üst üste nöbetler geçirdi ve aniden vefat etti. Işte geldik."
Üst üste yığılmış evler, dar ve pis kokulu sokaklar, hınca hınç dolmuş taşıt araçları, endüstrinin yarattığı monoton ve yıpratıcı iş düzeni, toz, is ve dumandan kirlenmiş şehir havası ve bütün bunların üzerinde de insanın zayıf yönleri, geçici hevesleri ve yaşam uğraşının ruhsal çöküntüsü hep o uygarlık dediğimiz canavarın insan organizmasını kemiren sivri dişleridir.
Şayet Yüce Allah (c.c.) dileseydi, bütün Kur'an âyetlerini "muhkem" gönderirdi. Dolayısıyle bütün âyetler bağlayıcı olurdu. Bütün âyetlerin bağlayıcı olarak gönderilmemesinin şüphesiz, bir sebebi olsa gerektir. Belki bu sayede İslâm, değişik yorumlarla daha kolay yaşanır hale gelmiştir. Çünkü Yüce Allah (c.c.), tek tip müslüman yaratmayı, monoton bir müslüman hayatı oluşturmayı murad etmemiştir. Bir bahçedeki değişik renk ve kokulara sahip çiçekler gibi müslümanları ve İslâmî hayatı da renklendirmiştir. Bu da kendiliğinden, değişik görüşlere sahip müctehidler ve müslümanlar arasında hoşgörüyü ve toleransı ortaya çıkarmıştır.
Sayfa 195 - Mustafa Varlı, 4. Baskı, Ankara 1999Kitabı okudu
Büyük bir şey yapmak ve bunu iyi yapmak hem kişisel hem de kendine has bir takım törenler, ritüeller gerektiriyor. Bunlar çoğunlukla da komik şeyler ama her şeyin küçük, değersiz olduğunu, hiçbir çaba harcamaya değmeyeceğini söyleyen monoton ruhu defediyor.
Sayfa 16 - Kafka Kitap
