Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
88 syf.
6/10 puan verdi
Yaşanmış bir olaydan yola çıkan bu kısa romanda, 58 yaşında yalnız yaşayan Shimura-san'ın başından geçen garip bir olay anlatılıyor. Monoton bir yaşamı olan meteorolojist Shimura-san, Nagazaki banliyösünde bulunan evindeki nesnelerin kaybolduğunu ve yer değiştirdiğini fark ederek, bunun kaynağını bulmak üzere evinin içine bir kamera yerleştiriyor ve gizemli bir gerçekle karşılaşıyor. Bin-Jip (Boş Ev) filmini izlediyseniz eğer, bu kitapta da filmdekine çok benzeyen bir konu işlenmiş. Daha fazla detay vererek kitabın gizemini bozmak istemem, zaten kısacık bir kitap olduğundan saat bile değil dakikalar içinde bitirebilirsiniz bunu. Ben kapaktaki renk cümbüşüne ve içinde geçen Nagazaki kelimesine vurularak aldım kitabı çünkü Japonya'da geçen ve konusu ya da içeriği Japon kültürüyle ilgili olan olan her türlü sanat eserini seviyorum. Yazarın kendisi Fransız olmasına rağmen, Japon bireyciliğini ve kültürünü güzel anlatmış. Kitapla ilgili sevmediğim tek şey sonunun çok belirsiz ve eksik bitmesi ve herhangi bir olaya bağlanamadan havada kalması oldu, biraz daha uzun tutulup karşı tarafın cevabı ya da bakış açısı verilebilirmiş. Yine de, yalnızlık kokan bu tadımlık ve hoş kitabı okuyun derim.
Nagazaki
NagazakiEric Faye · Sel Yayıncılık · 2014509 okunma
218 syf.
8/10 puan verdi
Eserin en ilginç yönü, anlattığı aşk değil, hayal dünyasında yaşayan, yalnız ve kendini sosyal hayattan soyutlamış gencin, bu aşk ile kaçırdıklarını fark etmesi, gerçek hayat-hayal dünyası karşılaştırması yaparak, bilinçli olarak tercih ettiği hayal dünyasının tahlilini yapmış olmasıdır. Bu tahlilde kahramanımız şunları der: “…şimdiye kadar
Beyaz Geceler
Beyaz GecelerFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202074,7bin okunma
Reklam
Monoton bakış
"Bir yeri yıllarca gördüğünüz zaman" dedi düşünceli bir şekilde, "ne kadar güzel olduğunu farketmeyi bırakıyorsunuz".
Sayfa 195Kitabı okudu
320 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
Müthiş bir farkındalık öyküsü Aynı Yıldızın Altında. Tiroit kanseri hastasi Hazel Grace’in monoton hayatı annesinin zoruyla gittiği terapi grubunda tanıştığı Augustus’un hayatına girmesiyle bambaşka bir hal alır. Bu kitap size kanser hastası iki gencin ızdırap dolu günlerini değil aşkın en masum halini ve birbirlerini çok seven iki kalbin ölümsüzlüğü keşfini anlatıyor. Kitaba başlamadan öncesinde kendinize şöyle bir bakın kitabın son cümlesini tamamladığınızda artık eski siz olmayacaksınız. Hayata, ilişkilerimize, ‘sorun’ olarak adlandırdığımız onca şeye bakış açımızı değistiren bir kitap. Kitabın Temmuz 2014’te filmi de gösterime girdi. Önce kitabını okuyup filmi daha sonra izleme taraftarıyım aslında. Hatta bu sebeple kitap uyarlaması filmleri genel olarak beğenmem, kitaptan sonra beni tatmin etmezler çünkü. Ancak ‘The fault in our stars’ izlediğim uyarlama filmlerin içerisinde en başarılılarından biriydi diyebilirim. Eğer hala bu kitapla ve John Green’in başarılı kalemi ile tanışmadıysanız ilk fırsatta bu zevki tatmalısınız.
Aynı Yıldızın Altında
Aynı Yıldızın AltındaJohn Green · Pegasus Yayınları · 201723,3bin okunma
112 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 saatte okudu
KÜÇÜKLERİN BÜYÜK DÜNYASI BÜYÜKLERİN KÜÇÜK DÜNYASI
YouTube kitap kanalımda Küçük Prens kitabını yorumladım : ytbe.one/zvf5z3JOSrQ Küçüklerin büyük dünyası, büyüklerin küçük dünyası. Aslında küçük ve büyük gibi sıfatlar kullanınca bile bir sayı kısıtlaması içine girmek durumunda kalıyoruz. Bu kitabı kendi hayatıma göre küçük hissettiğim bir zamanımda okuduğum için kendimi şanslı
Küçük Prens
Küçük PrensAntoine de Saint-Exupéry · Can Çocuk Yayınları · 2015235,8bin okunma
171 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Okumayı bitirdiğimde ikinci kez okumaya karar verdiğim nadir kitaplardan Karakter Aşınması. Yaşam öyküleriyle, tarihle, fabrika imgeleriyle kapitalizm ve karakter üzerine yapılmış tartışmalarla; kapitalizmin evrimini ve bu değişikliğin insan yaşamına, değerlerine, karakterine yaptığı etkiyi tartışıyor Richard Sennett. Genelde okuduğum kitapların
Karakter Aşınması
Karakter AşınmasıRichard Sennett · Ayrıntı Yayınları · 2022846 okunma
Reklam
336 syf.
9/10 puan verdi
"Dışarıda bir şey var... Görülmemesi gereken korkunç bir şey... Ona atılan bir bakış ölümcül bir deliliğe sürüklüyor. Ne olduğunu ve nereden geldiğini ise kimse bilmiyor." Kitap hakkında ki düşüncelerime gelirsek kitabın ilk başları biraz monoton ilerliyordu ama son 100 sayfa nasıl bitti bende bilmiyorum. Kitabın yazılma şekline bayıldım betimlemeler cidden güzel. Kitap dışarıda bir yaratığı ve bu yaratıkla göz göze gelen insanın kendini öldürmesini anlatıyor. Kitabın ana karakteri Malorie ve bir evde arkadaşlarıyla geçiyor. Kitabın gerilimi yüksekti bi ara korktum ama genel olarak çok beğendiğim bir kitap. Ama yaratık kim yada gerçekten öyle bir yaratik var mı diye de düşündürmedi değil. Josh Malerman bize çok iyi bir gerilim kitabı vermiş. Kitabı okumanızı şiddetle tavsiye ediyorum.
Kafes
KafesJosh Malerman · İthaki Yayınları · 201813bin okunma
431 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Klasik "hadi katilimizi bulalım" romanları çok iş yaptı, hala da yapmakta. Çok fazla işlenen konular çekiciliğini kaybeder gibi bir tezi savunmuyorum, fakat son zamanlarda, üzülerek söylüyorum, bu konu biraz bayatlamaya başladı. Grange kurgusu bu konuda benimsediği farklı anlatımı sayesinde ilgimi çekmişti. "Katili bulalım"
Siyah Kan
Siyah KanJean-Christophe Grangé · Doğan Kitap · 201512,2bin okunma
196 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
İbni Rüşd der ki: "Kimseden daha iyi olmadığınızı anlayacak kadar mütevazi, herkesten farklı olduğunuzu kavrayacak kadar bilge olun." Burada Oğuz Atay için cümlenin ikinci kısmını ele alıyorum. Monoton gidişatı olan Türk edebiyatına belki de ilk defa farklı bir bakış açısı getirerek kendimize geldik. Psikolojik anlamda iç monologlarıyla insanın özüne varmasını ve özünü fark etmesini sağlıyor. Biz Oğuz Atay ile ben olma bilincinin yanında bir de insanın özündeki canavarla tanıştık. İnsan ruhunun derinliklerinde saklanan anarşist güdü karşı taraftaki savunmasız kalınca bütün ahlak anlayışını bir kenara bırakıyor. Evcil bir canlı diye bildiğimiz insan yaptıklarıyla birçok hayvandan daha aşağı olabiliyor. Aslında Oğuz Atay bize ruhumuzun gizini çözdürerek içimizdeki inceliğe dokunup aynı anda içimizdeki canavarı fark etmemizi sağlıyor. Oğuz Atay herkesten farklı olduğunu anlamış ki insanlardan kaçıp ruhunun inzivasına çekiliyor. Başkasının onu doyurmayacağını ve birşeyler paylaşamayacağını bilen Oğuz Atay iç dünyasında kendini daha iyi bulup, hissedeceğini farketmiş. İyi ki fark etmiş de biz şuan onu okuma şansı bulduk. Bizi bizle bırakarak bizi bize göstermeye çalışıyor. İnce ruhlu gizemli adam.
Korkuyu Beklerken
Korkuyu BeklerkenOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202226,6bin okunma
176 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.