Nobel Edebiyat Ödüllü yazar John Steinbeck kulliyatinı tamamlarken okuduğum en samimi, en içten ve en eğlenceli kitabı bu olsa gerek :-)))) zaten Steinbeck benim zor zamanlarda her daim sığınma yazarımdır her durumda Steinbeck okuyabilirim, bugüne kadar çok az kitabını sevmemişimdir...
Resmen itiraf niteliğinde olan kitap kendi, toplum ve hükümet
Toren ve Jennsyn, ev sahipliği yaptığı 4 Temmuz'daki arka bahçe partisinde buluşur. Anında birbirlerine çekilirler ve partiyi temizlenmeye yardım etmek için geride kaldıklarında sonunda takılmaya başlarlar. İki hafta sonra tekrar birbirleriyle karşılaşırlar, bu kez futbol koçluğu yaptığı üniversitede onunla tanıştırılır ve voleybol oynayan yeni bir son sınıf transfer öğrencisidir. Her ikisi de birbirlerinin kim olduğunu anlamakta biraz zorlanıyorlar ve kendisi üniversite personeli, kendisi de öğrenci olduğu için her türlü ilişkinin yasak olduğunu biliyorlar. Ancak birbirlerinden kaçınmak zordur çünkü yan yana yaşadıklarını fark ederler.
Jennsyn ise üniversitede son sınıf öğrencisi ve yakın zamanda Montana'ya transfer oldu. Annesi, kızına da voleybol oynamaya zorlayan bir Olimpiyat voleybolcusuydu. Jennsyn artık oynamayı sevip sevmediğini ve hayatında ne yapmak istediğini anlamaya çalışıyor.
"Montana'nın Choteau kasabası yerlilerinden 75 yaşındaki Billy Miller, on yıldır her sabah 11'de şehre iner, atını hep aynı yere bağlar, bütün gününü arkadaşlarıyla geçirdikten sonra, güneş batarken evine dönermiş. Günün birinde adamcağız ölmüş, atı da çiftlik arazisinde serbest bırakılmış. Miller'in ölümünün ertesi günü saat 11'e doğru atın şehrin yolunu tuttuğu görülmüş. Saat tam 11'de her zaman bağlandığı yere gelen at, bütün gün orada beklemiş ve gün batarken de çiftliğe geri dönmüş. At günlük programını ölünceye kadar tekrarlamış."
Cevap: Ali Ural'ın Posta Kutusundaki Mızıka Kitabının 52. Sayfasında Gizli :)
Bu sefer olmadı Jared, bak sana neden olmadığını açıklayayım;
1-Ya anlıyorum çok şey biliyorsun tamam en çok sen biliyorsun ama bu kadar detay okuyucuyu sıkar. Okudum ki 10-15 sayfa Paskalya Adası anlatıp bir paragrafta konuya bağlamaya çalışıyorsun...bu yetmezmiş gibi sıklıkla "kısacası" diyip durmak durumunda kalıyorsun.
ABD'nin Montana eyaletinde her yıl bir taşak festivali düzenlenir. Bu festivalde 2000 kilo dondurulmuş taşak servis edilir. Buna dağ midyesi ve boğaların kurşun kesesi denilir.
Montana Hastalığı'nı kısaca çok zor bir kitap olarak tanımlayabilirim. Bu zorlukları anlatmadan önce kitabın konusundan bahsedeceğim.
İlk bölümde, kitabın arka kapağında anlatıldığı gibi Montano, artık yazmayı bırakan yazarlara dair romanın bitirdikten sonra tek bir cümle bile kuramaz olur. Ona yardım etmek isteyen babası için ise hayat ve
Richard Ford, PEN/Faulkner ile Pulitzer Kurmaca Ödülü sahibi bir yazar.
Vahşi Hayat'ın anlatıcı 16 yaşındaki Joe Brinson.Daha iyi şartlarda yaşama amacıyla, Montana'nın Great Falls şehrine taşınırlar.Babası (Jerry) bir golf kulübünde, annesi ( Jeanette) ise bir yüzme okulunda öğretmen olarak çalışır.
Baba golf kulübündeki işini kaybedince Kanada sınırına yakın dağlık bölgede başlayan, bir türlü kontrol altına alınamayan orman yangınını söndürmeye çalışan ekibe gönüllü olarak katılır.
Bu arada anne de yeni bir aşka yelken açar.
" 1960 sonbaharında, ben on altı yaşında ve babam da bir süredir işsizken, annem Warren Miller adında bir adamla tanıştı ve ona aşık oldu." der daha romanın ilk cümlesinde, anlatıcımız.
Ailede de bir yangın söz konusu kısacası.
Anne ve baba ilişkilerindeki kopuşu ayrı ayrı yerlere savrularak yaşarken, Joe'ya yetişkin olmak düşüyor sanki.
Annenin, Joe'yu işbirlikçi gibi davranmaya zorlamasını eşine karşı duyduğu öfkeye, kızgınlığa bağladım.
Kitap, sinemaya da uyarlanmış.İlgiyle okuduğum bir kitap oldu, Vahşi Hayat.Yazarın Canada adlı kitabı da Jaguar Kitap tarafından yayımlanacakmış.Merakla bekliyor olacağım.
Vahşi HayatRichard Ford · Jaguar Kitap · 2022101 okunma
Onu kuşatan kent artık, onun garip perspektifiyle, inandığı şeylerin
antitezi haline gelir. O bir kaledir, Niteliğin değil, biçim ve tözün kalesi. Çelik plakalar ve direkler biçimini almış töz, beton rıhtımlar ve yollar biçimini almış töz, tuğla, asfalt, oto parçaları, eski radyolar ve tren rayları, bir zamanlar ot yiyen hayvanların leşleri
Siz hepiniz dallamasınız!
Niye biliyor musunuz?
İstediklerinizi yapacak yürek yok sizde. Benim gibi adamlara muhtaçsınız. Böylece parmakla gösterip "İşte kötü adam o!" diyebiliyorsunuz.
Peki ama bu size ne kazandırıyor. Siz iyi misiniz? İyi falan değilsiniz. Sadece saklanmayı, yalan söylemeyi iyi biliyorsunuz.. Benim öyle bir derdim yok.
Ben hep doğruyu söylerim, yalan söylerken bile..
Kötü adama iyi geceler dileyin bakayım!..
Size söyleyeyim bir daha böyle kötü bir adamı zor görürsünüz.
Scarface 1983