İyi falan değilsiniz. Sadece saklanmayı, yalan söylemeyi iyi biliyorsunuz. Benim öyle bir derdim yok. Ben hep doğruyu söylerim, yalan söylerken bile.
Scarface, Tony Montana.
Saraydan bozma evinde, binlerce kurşunla delik deşik edilmiş, "Halâ ayaktayım. Sizin lanet merminizle devrilmem. Beni mermilerinizle öldürebileceğinizi mi sanıyorsunuz?" diye atar yaptıktan sonra, sırtından yediği tek kurşunla "dünya senindir" yazısının altına iki seksen nabızsız serilen Tony Montana gibiyim.. 😒
Amerikalı yazar Richard Gary Brautigan, Tacoma, Washington'da doğdu. Zor 1çocukluk geçiren Brautigan, bundan pek bahsetmezdi. Söylentiye göre, babasının kim olduğunu bilmiyordu. Babası ise, Brautigan'ın ölüm haberi duyulana kadar onun babası olduğunun farkında değildi. Başka 1söylentiye göre, Brautigan 20'li yaşlarında, 1polis
Memphis, kendisi ve oğlu Drake için özgürce koşabileceği, yaşayabileceği ve bir köpek sahibi olabileceği yeni bir başlangıç yapmak için New York'taki lüks hayatını ve zorba, ona ihanet eden ailesini geride bıraktı. Quincy, Montana'ya gelişi, en kötü günlerden biri olarak listesinde dört numaraydı. Araba koltuğunda fırtına gibi ağlayan Drake'i sakinleştiremeyecinde bitkin ve yorgun düşmüştür.
Memphis Ailenin Inn'inde hizmetçi olarak işe girdiğinde kendini geçici olarak Knox'un çatı katında buluyor, daha önce hiç bu işi denememiş, birkaç video izledikten sonra ve kendisinden ne istendiği konusunda daha emin hissediyor.
Knuckles restoranının sahibi Knox, çatı katında birinin yaşamasını istemiyordu, mekanını ve ona sağlanan huzur ve sessizliği seviyordu. Ta ki Memphis ve her gece ağlayan bebeği, kalbinin parçalanmasına kadar. Ancak her gece rüzgarda ağlayan bir bebeğin sesleriyle birlikte Knox'un uzak durma ve müdahale etmeme kararlılığı, Memphis'in kendisini sakinleştirmesine yardım etmek için kapısının eşiğine geldiğinde, onu kendine yakın tutarak koridorda kalbine bastırarak yürürken yok oluyor gibi görünüyordu.
Juniper HillDevney Perry · Devney Perry LLC · 0590 okunma
Bir cenaze evinde sucuklu yumurtanın tadının nasıl olacağını merak ettim. Orada dondurma yemenin ne kadar zor olacağını düşündüm. Sıcak bir gün olsa bile orada dondurmanın erimesi gibi büyük bir sorun olmayacaktı.
Nobel Edebiyat Ödüllü yazar John Steinbeck kulliyatinı tamamlarken okuduğum en samimi, en içten ve en eğlenceli kitabı bu olsa gerek :-)))) zaten Steinbeck benim zor zamanlarda her daim sığınma yazarımdır her durumda Steinbeck okuyabilirim, bugüne kadar çok az kitabını sevmemişimdir...
Resmen itiraf niteliğinde olan kitap kendi, toplum ve hükümet
Toren ve Jennsyn, ev sahipliği yaptığı 4 Temmuz'daki arka bahçe partisinde buluşur. Anında birbirlerine çekilirler ve partiyi temizlenmeye yardım etmek için geride kaldıklarında sonunda takılmaya başlarlar. İki hafta sonra tekrar birbirleriyle karşılaşırlar, bu kez futbol koçluğu yaptığı üniversitede onunla tanıştırılır ve voleybol oynayan yeni bir son sınıf transfer öğrencisidir. Her ikisi de birbirlerinin kim olduğunu anlamakta biraz zorlanıyorlar ve kendisi üniversite personeli, kendisi de öğrenci olduğu için her türlü ilişkinin yasak olduğunu biliyorlar. Ancak birbirlerinden kaçınmak zordur çünkü yan yana yaşadıklarını fark ederler.
Jennsyn ise üniversitede son sınıf öğrencisi ve yakın zamanda Montana'ya transfer oldu. Annesi, kızına da voleybol oynamaya zorlayan bir Olimpiyat voleybolcusuydu. Jennsyn artık oynamayı sevip sevmediğini ve hayatında ne yapmak istediğini anlamaya çalışıyor.
"Montana'nın Choteau kasabası yerlilerinden 75 yaşındaki Billy Miller, on yıldır her sabah 11'de şehre iner, atını hep aynı yere bağlar, bütün gününü arkadaşlarıyla geçirdikten sonra, güneş batarken evine dönermiş. Günün birinde adamcağız ölmüş, atı da çiftlik arazisinde serbest bırakılmış. Miller'in ölümünün ertesi günü saat 11'e doğru atın şehrin yolunu tuttuğu görülmüş. Saat tam 11'de her zaman bağlandığı yere gelen at, bütün gün orada beklemiş ve gün batarken de çiftliğe geri dönmüş. At günlük programını ölünceye kadar tekrarlamış."
Cevap: Ali Ural'ın Posta Kutusundaki Mızıka Kitabının 52. Sayfasında Gizli :)