Normalde burayı amacı dışında kullanmayı sevmem ama içimi nereye dökeceğimi bilmiyorum. Dün göçük altındaki akrabalarım için dua istedim, hepinize teşekkür ederim. Bir zamandan sonra herkese cevap veremedim çünkü hatlar çok kötü internet çekmiyor, aileme ve arkadaşlarıma bile zor ulaşıyorum. Arkadaşlarım da benim kadar çaresiz. Birbirimize uzağız, mesajlaşmak endişelerimizi gidermeye yetmiyor. Akrabalarımızı enkaz altından çıkaramadık. Arama çalışmaları sırasında ikinci depremle yan bina, kaldıkları enkazın üstüne yıkıldı. Bedenlerini çıkarmamıza izin vermiyorlar. Evimiz paramparça, artık bir evim var mı yok mu bilmiyorum. Dedemin müstakil evine geldik korkudan, deprem orayı bile zangır zangır salladı. Bütün yazlarımı geçirdiğim mahalle gözümün önünde yıkıldı. O sırada karla karışık yağmur yağıyor, biz yine idare ettik ama çocuklar titriyor soğuktan. Dedem kardeşini enkazın altında bırakıp yanımıza geldi dışarıda arabada oturalım diye. Ekmek bulamıyoruz, marketler kapalı, benzinliklerde yakıt yok. Şunu öğrendim ki çaresizlik çok başka bir şey. İhtiyacımız olan her şeyi alabilecek gücümüz var ama alamıyoruz. Her şeyimizi hatta akrabalarımızı bile bırakıp İstanbul'a geldik. Annem yol boyunca elimi bırakmadan ağladı, nasıl teselli edeceğimi bilemedim, ben de onunla birlikte ağladım. Geri döndüğümüzde ne yapacağız bilmiyoruz. Allah kimseyi sevdikleriyle ve çaresizlikle sınamasın. Allah hepimizin yardımcısı olsun.