Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Armağan

Armağan
@mortalem
Hayat basittir.Seçimini yaparsın ve arkana bakmazsın.
Yargı yetkisi bağımsız olmayan bir milletin devlet oluşu kabul edilemez.
Reklam
Ben zulme karşı savaşmak üzere yaratıldım, onu yönetmek için değil. Dürüst insanların ceza görmeden ülkelerine hizmet edebilecekleri zaman henüz gelmedi...
Gerçekleri söylemek isteyen ve bunun için ölüme razı olan birine ne tür bir itiraz yapılabilir ki?

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Eğer cumhuriyette adalet, mutlak hakimiyetle hüküm sürmüyorsa ve bu sözcük, eşitlik ve vatan sevgisi manalarını içermiyorsa bilin ki özgürlük nafile bir tabirden başka bir şey değildir.
Reklam
Halkı hiçe sayan bütün anayasalar, insanlığa karşı girişilen komplolardan başka bir şey değildir.
Osman Gazi
Söylemişlerdir ki, padişah hırsızı, eşkıyayı defetmezse, kendi eli ile il ve kervan vurur. Zira padişahların halktan topladığı ve faydasını gördüğü, kötüleri üzerinden defettiği zaman helal olur.
Sizin istediğiniz gibi konuşup yaşamaktansa, kendi istediğim gibi konuşup ölmeyi yeğlerim.
Zor olan, ölümden kurtulmak değil; haksızlıktan, kötülük yapmaktan kaçmaktır.
Hiç kimse başa gelebilecek en büyük kötülük sanılan ölümün belki de en büyük iyilik olduğunu bilemez.
Reklam
Hiçbir şeye değmeyen bir adam bile, hayatını ölüm ve yaşam ihtimallerini hesaplayarak geçirmemelidir. Düşünmesi gereken tek şey, yaptığı işin iyi mi, yoksa kötü mü olduğudur; yani iyi bir adam olarak mı, yoksa kötü bir adam olarak mı yaşadığıdır.
Üstelik, yaşlanmanın avantaj sayıldığı ender mesleklerden biridir hukuk.
Çevresinde gördüğü her şeyin, beynindeki elektrik itkilerinin yarattığı, göz adı verilen jelatinimsi bir organdan geçen ışık demetleri sayesinde ortaya çıkan bir sahne olduğunu da biliyordu.
Mari, bir avukat olarak o çifti savunacak olsa hiç kuşkusuz Tanrı’yı idari ihmalle suçlardı; çünkü ağacı yanlış yere diktiği yetmiyormuş gibi, çevresine uyarı levhaları ve bariyerler koymamış, en basit güvenlik önlemleri bile almamış, böylece herkesi tehlikeyle karşı karşıya bırakmıştı. Mari Tanrı’yı suça teşvikle de suçlayabilirdi, çünkü ağacın nerede olduğunu Adem ile Havva’ya o göstermişti.
Herkesin her konuda fikri vardı, yalnızca kendi dediklerinin doğru olduğundan kuşkuları yoktu. Günlerce, gecelerce, haftalarca, yıllarca konuşur dururlar, iyi ya da kötü herhangi bir düşüncenin, ancak biri onu uygulamaya koymaya kalktığında var olabileceği gerçeğini göz ardı ederlerdi.
116 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.