Bu arada, Yunan kentleri de üç farklı kümede toplanmıştı. Anakaranın Miken kentleri, 300 yıl önce ilerleyen Dorlar karşısında boyun eğmiş ama tam olarak da yok olmamıştı. Miken uygarlığından arta kalanlar Arkadia olarak bilinen bölgede, Yunanistan'ın güneyinde, onu neredeyse ikiye bölen ve doğu tarafından kesen su kütlesinin altındaki (Korinthiakos Kolpos, yani Korinthas Körfezi) yarımada olan Peloponnesos'ta (Mora) hayatta kalmıştı. Göç eden Miken Yunanları güneye doğru gidip Mısır'ı rahatsız etmenin yanında, Ege Denizi'ni aşıp Anadolu'ya da gitmişlerdi. Burada kıyı boyunca, sonradan gelişip kente dönüşecek olan köylere yerleşmişlerdi: Smyrna (İzmir) , Miletos , Ephesos ve diğerleri. Miken ve Asya dil ve adetlerinin bileşimi, şimdi ion diye adlandırdığımız kendine özgü bir kültüre yol açtı. İon Yunanları [Türkçe "Yunan" sözcüğü de "ion" sözcüğünden türetilmiştir] sonra da Dor işgali sırasında yakındaki adalara yayılarak Lesbos (Midilli) , Khios (Sakız) , Samos (Sisam) ve başka adaları işgal etmişler, sonunda Yunanistan'ın doğu kıyısına dönmüşlerdi.
” Tiyatronun taş basamağına oturmuş, doğaya bakıyorum. Birkaç saat sonra köyden ayrılacağım. Büyük kente döneceğim. Uzun süre yalnız güneşin doğuşunu, batışını, bulutların rüzgârla birlikte koşuşunu, yağmurlu, yağmurdan sonra çok ender görülen gökkuşağını ve gökkuşağının mora bürüdüğü denizleri, dilediğimce seyretmek isterdim. Oysa koşullandırılmış bir büyük kentliyim. Doğadan ayrılıp, beton alanların, asfalt yolların kıyısındaki taş yapılara, apartmanlara döneceğim.”
Sayfa 58
Reklam
MARY OSAKA, SENİ SEVİYORUM
Bu önyargıları bir kenara bırakmalıyız. İnsanın yüreği ırk ya da renk tanımaz.
Sayfa 182 - Pdf
Bir Olay: Ruhi Bey ve Gülcünün Ölümü
Bir kara parçası sanır insan Düştü mü başı derde Kendini açık denizlerde. Şimdi bir kıyı bile değil Bir ufuk çizgisi bile değil Yalnızca ölü Sabaha doğru yağan karın altında
En yırtıcı hayvanlar, en sıcak iklimlerde gelişir; Bengal kaplanı, her mevsimde yemyeşil, misk kokulu ormanlarda pusuya yatar. En aydınlık gökler, en belâlı yıldırımlara gebedir. O güzelim Küba’da, bizim uslu kuzey topraklarımızda hiçbir zaman görülmeyen hortumlar yükselir. işte bu pırıl pırıl Japon denizlerinde efe, gemiciler kasırgaların en yamanıyla, tayfunla karşılaşırlar. Tayfun kimi zaman bulutsuz bir gökte patlayıverir; uyuyan bir kente düşen bir bomba gibi.
She’d loved him as Dante, but she loved him even more as Legend. Dante had helped her forget, but Legend had taught her how to dream again.
Sayfa 336 - Legend & TellaKitabı okudu
Reklam
152 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.