MARY OSAKA, SENİ SEVİYORUM
“Lazario elini kaldırdı. "Dur, Gonzales. Şiddetin yararı yok Onun da bizim gibi hakları var." Gonzales sağ yumruğunu Mingo'nun gözlerinin önünde salladı. "Benin de haklarım var, Pasifik Yakası'nın en iyi sol yumruğu bende ve ona tattırmaya hakkım var.”
MARY OSAKA, SENİ SEVİYORUM
“Gonzales kapının önünden hızla fırlayıp Mingo'yu duvara yapıştırdı. Sağ eliyle onu duvarda tuttu. Sol yumruğunu gerip Mingo'nun burnuyla aynı hizaya getirdi. "Bir daha o Japon kızını sevdiğini söylersen Pasifik Yakası’nın en iyi sol yumruğuyla tanışacaksın.”
Reklam
MARY OSAKA, SENİ SEVİYORUM
“Tabureden inip peşlerinden bilardo masalarının arasından geçip arka odaya doğru yürüdü. Gonzales kapıyı açtı, tavandaki kordonu çekerek tavandaki çıplak ampulü yaktı. Oda tozlu ve boştu, yerlere gazete kağıdı serilmişti. Gonzales kapıda durup diğerlerinin odaya girmesini bekledi. Hepsi içeri girdikten sonra kapıyı kapattı, kollarını kavuşturup öylece durdu.”
MARY OSAKA, SENİ SEVİYORUM
“Lazario, Filipin haklarının yılmaz savaşçısıydı, kuşkonmaz ülkesinden bir liderdi, kurşun yaralarıyla kanıtlayabilirdi bunu; Lazario, daha iyi konutlarda yaşamalarını sağlayan adam.”
MARY OSAKA, SENİ SEVİYORUM
“Aurelio Lazario girdi aralarına. Eğitimli adamdı Aurelio, Sanat Tarihi mezunu, Pomona Üniversitesi; Hukuk doktorası, Kaliforniya üniversitesi; şimdi Jason'un Kafeteryasında bulaşıkçı olarak çalışıyordu. Aurelio ince, deterjandan yumuşamış elini Mingo'nun omzuna yerleştirip yumuşak bir sesle konuştu. "Bizimle gel, Mingo. Sorun çıkmayacak. Söz veriyorum.”
MARY OSAKA, SENİ SEVİYORUM
“Julio Gonzales konuştu önce. "Arka odaya gel, Mateo. Seninle biraz konuşmak istiyoruz." Aralarında en yapılı olan oydu; kulakları yaralı, burnu ezik orta sıklet bir boksör. "Toletano ile konuş!" dedi Mingo dudak bükerek. "O iyi ispiyoncu. Her şeyi anlatır." "Yalan söylüyorsun," dedi Toletano. "Ben bunu Filipin Kardeşlik Federasyonu için yapıyorum. Sen de yemin ettin. Yeminini tut.”
Reklam
153 öğeden 131 ile 140 arasındakiler gösteriliyor.