Kasım 1918'de Alman monarşisinin yıkıldığı haberleri Rusya'ya ulaştığında, haberin nasıl bir coşku yaratmış olduğunu, o günlerin canlı tanığı Karl Radek şu ifadelerle dile getiriyor: Onbinlerce işçi, adeta sevinç ve coşkudan sarhoş olmuştu. Böyle bir şeye asla yeniden tanık olmadım. İşçiler ve Kızıl Ordu askerleri, akşam geç saatlere kadar şehrin bir ucundan diğerine coşku içinde dolaşıp durdular. Dünya devrimi başlamıştı. Halk kitleleri, onun çelik adımlarını işitiyordu. Yalıtılmışlığımız sona ermişti.
Dünya devrimi beklentisi, gerçekleşmeyecekti. 1914 ile 1918 yılları arasında kalan zaman dilimi, Rusya'nın yanısıra, Avusturya Macaristan ve Almanya'da imparatorlukların çöküşüne tanık oldu. Aynı yıllarda, sadece Moskova ve Petrograd'ta değil, fakat Berlin, Viyana ve Budapeşte'de işçi konseyleri yönetimi kuruldu. İngiliz tarihinin en büyük işçi grevlerinden bazıları, İrlan- da'da iç savaş, Hindistan ve Çin'de ilk büyük ulusal kurtuluş savaşları, İtalya'da yaygın fabrika işgalleri, Barselona'da kimi zaman kanlı çatışmalara yol açmış işçi grevleri ve gösterileri o yıllarda yaşandı. Fakat, söz konusu dönem, Rusya dışında, kapitalist egemenliğin Avrupa'da kendini yeniden sağlama almasıyla son buldu.