Hesapta artık paylaşım yapmayacağım. Bir nevi kapatıyorum.
“Bir kitabı okurken, okumaya ara verip kitabın kapağını kapattığınızda, kitabın karakterleri ölmüyor ya da uykuya dalmıyorlar, -e tabi, bunu şimdiye kadar zaten öğrenmiştiniz, öğrenmiş olmalıydınız değil mi?”
Gerçekten okuyan bir avuç azınlık için(evet durum böyleydi her zaman) arşivim olarak gördüğüm bu profili kendi haline bırakıyorum. Dileyen takibi bırakabilir ya da siz bilirsiniz, bilmiyorum . Neden bu kadar uzattığımı da, evet onu da bilmiyorum.
“Zaman hem akıyordu, hem durmuştu; çevremdeki nesneler hem yok olup gidiyor, hem ölümsüzleşiyordu. Alışılmış bir dünyayla alışılmamış bir dünya arasındaki ayrımlaşmaydı bu.”
“Ellerime
Geçmiş ve gelecekten
İki taş alacağım.
Ve onlarla koşacağım.
En hafif rüzgarla bile uçacağım,
Bir rüzgar çağıracağım, gelsin de
Bütün izleri silsin diye
Ve bir yetim gibi oturacağım
Yolun kenarında, yasını tutarak
İki taşımın.”
A. Kasid
Ümit etmiştim her şeyin düzeleceğini,
Sulh ile taçlanacağını ümit etmiştim
İnsan ırkının mutlu günler boyunca .
Fakat çok yanılmışım ,çünkü görüyorum ki
Sulhun yozluğu az değil savaşın ziyanından
Keşke istikbali bilmeden yaşasaydım,
Şerden bana düşeni taşısaydım sadece;
Her günün yükü zaten yeterken bana,
Çağlar boyunca taşınmak üzere
Dağıtılmış yük, birden yıkıldı şimdi üzerime
Bir ölü doğumdur bu
Ben mi istedim senden, ey Yaradan,
Topraktan beni insan olarak yoğurmanı?
Ben mi senden talep ettim,
Çıkarmanı karanlıktan, yahut koymanı
Buraya, bu enfes bahçeye beni?