Viktor Frankl, çağımıza özgü anlamsızlık ve boşluğu “varoluşsal vakum" olarak tanımlar. Ona göre, insanlar yaşadıkları hayatın anlamını keşfetmek zorundadırlar. Anlam hayatın içinde keşfedilmeyi beklemektedir ve her türlü psikolojik sürecin ötesindedir. Frankl insan varlığının temel özelliği olarak aşkınlığı, kendini aşabilme yetisini görür. Aşkınlık, insan hayatının onu kuşatan anlamlar alanına doğru yönelişidir. Temel insan motivasyonu hayata mümkün olduğunca çok anlam katabilmek, kişinin kendisinde saklı değerleri elinden geldiğince hayata geçirmesi ve gerçekleştirmesidir.
Sayfa 53Kitabı okudu
Viktor Frankl, çağımıza özgü anlamsızlık ve boşluğu 'varoluşsal vakum' olarak tanımlar. Ona göre, insanlar yaşadıkları hayatın anlamını keşfetmek zorundadırlar. Anlam hayatın içinde keşfedilmeyi beklemektedir ve her türlü psikolojik sürecin ötesindedir. Frankl insan varlığının temel özelliği olarak aşkınlığı, kendini aşabilme yetisini görür. Aşkınlık, insan hayatının onu kuşatan amlamlar alanına doğru yönelişidir. Temel insan motivasyonu hayata mümkün olduğunca çok anlam katabilmek, kişinin kendisinde saklı değerleri elinden geldiğince hayata geçirmesi ve gerçekleştirmesidir.
Sayfa 45 - Timaş Yayınları, 9. baskıKitabı okuyacak
Denetim iç motivasyonu öldürür mü?
Bir çocuk etkinlik yaparken, onun başında durup, yaptıklannı de-netlersek, yani çocuk kendisini kontrol edilmiş hissederse, acaba onun motivasyonunu düşürür müyüz? Aynı şekilde şirketlerde sü-rekli denetlenen veya gözetlenen insanlar, iç motivasyonunu kaybederler mi?
Stanford Üniversitesi' nden Prof. Lepper ve Duke Üniversitesi' nden Prof.
ömürlük adanmalara, bir dağı keşif yolculuğuna...
ALINTI
Kendini birine, bir canlıya, bir amaca adamanın iki sebebi vardır:
1. Hedefe kilitlenmişsindir
2. Gönül bağı kurmuşsundur
…
Hedefe kilitlenen ile gönül bağı kuranın davranışları dışarıdan bakan acemi bir göze aynı görünebilir.
Oysa zıt dünyalar söz konusudur.
…
Hedefe kilitlenen için yegane motivasyon istediğini elde etmektir. Bedelini ve
Basitçe anlatılırsa, oyun çocuğun işidir. Bebeklikten başlayarak, çocuklar gözlemlemeye, keşfetmeye ve çevreleriyle etkileşim kurmaya biyolojik olarak kararlıdırlar. İlk zamanlarda, hayal kurma ve inanma konusundaki kapasitelerini geliştirirler. Taklit etmeye başlarlar ve "ya
... *sa" (ya şöyle yaparsam/ya böyle olursa) dünyasında yaşamayı sever ler. Onların hayali ve yaratıcı oyunları bir ürün ortaya çıkarabilir veya çıkarmayabilir. Aslında, bu onların oyununda içsel motivasyonu sağlayan parçadır süreç sonunda değerlendirilecek bir ürün olmak zorunda değildir. Onlar sadece yaratmak ve keşfetmek için yaratıyorlar ve keşfediyorlar.
