İnsan yaşamı, hangi biçime bürünürse bürünsün, hep aynı unsurlardan oluşur ve bu yüzden, ister barakada, ister sarayda, ister manastırda, ister kışlada sürdürülsün, esas olarak her yerde aynıdır. İnsanın başına gelen olaylar, serüvenler, mutluluk ve mutsuzluk durumları ne kadar çeşitli olsalar da hepsi kurabiyelere benzerler: Çok sayıda, çeşitli ve hatta tuhaf rengarenk figürlerdir; ancak hepsi aynı hamurdan yoğurulmuştur. Birinin başına gelen, başka birinin başından geçenle anlatıldığında düşündüğümüzden çok daha fazla benzerlik gösterir. Yaşamımızdaki olaylar, her çevirdiğimizde başka bir şey gördüğümüz, ama aslında hep aynı şeyi gözümüzde tuttuğumuz bir kaleydoskoba da benzer.