Murat Aslan

Murat Aslan
@mrtsln1881
Okuyun. Çünkü mürekkebin akmadığı yerde kan akıyor.. Ali Şeriati
Uşak Üniversitesi-KamuYönetimi Erciyes Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi
194 okur puanı
Aralık 2017 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Lenin’in, ülke­sinde başardığı sosyalist devrimde başına gelen, ülkemiz­ de, Mustafa Kemal’in başardığı demokratik devrimde başına gelmiştir. Açın devrim arkadaşlarının anılarını, Kâzım Karabekir’e göre başka, Rauf Orbay’a göre başka, Adnan Adıvar’a, ya da Fethi Bey’e göre başka bir Atatürkçülük vardır. Mustafa Kemal’in ölümünden son­ra, Rusya’da olduğu gibi, bizde de bunlardan birisi, İs­met İnönü’nün Atatürkçülük anlayışı egemen olmuş, bu yüzden demokratik devrimi o kurumlaştırmıştır. Nasıl şimdi bütün dünyada Leninizmin gerçek niteliği, Stalin’in ona verdiği anlamdan ayıklanıp araştırı­lıyor, tartışılıyorsa, ülkemizde de Mustafa Kemal dü­şüncesinin ve eyleminin asıl anlamı, İnönücülüğün ona eklediği uyduruk yorum ve kurumlardan ayıklanıp, öyle araştırılmalı ve tartışılmalıdır.
Reklam
Mustafa Kemal devrimi­nin asıl amacı, aşama aşama bütün özgürlükleri, bütün karşıtlıkları içeren bir hoşgörü ve serbestlik toplumuna ulaşmaktı. Bu toplumda sosyalistlerin de yeri olacaktı, nasıl ki hareketin daha başlangıç konağında bile olmuş­tu. Sonraları bir sürü İnönücü türemiş, İnönü diktası uygulamasını Atatürkçülük diye piyasaya sürmüştür. Bu perspektiften bakıldı mı, 27 Mayıs’ın, 12 Mart’ın aslında Atatürkçülük filân değil, bal gibi İnönücülük ol­duğu hemen görülür. Hele Kemal Paşa’nın ta İttihât ve Terakki’den beri ordunun politikaya karışmasına mu­halif olduğu, Erzurum kongresinden beri de devrimini halk temsilcileri ve meclisleriyle kademe kademe gerçek­leştirdiği düşünülürse!
Kemal Paşa’nın sosyalist ya da Bolşevik olmadığı, demokratik bir rejimi özlediği ne kadar gerçekse, özlenilen demok­ratik rejimin sağı solu kesilmiş bir yasaklar rejimi olmadığı da, o kadar gerçektir. 1925 sonrasının, ‘askeri de­mokrasi’ diyebileceğimiz ‘geçiş dönemi’ uygulaması, Kemal Paşa devriminin özü ve cevheri diye savunulamaz.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Glasneck, Sperniyev, Petrosyan gibi tarihçiler Anadolu ihtilâlinin emperyalizme karşı, özgürlükçü ve bağımsız bir demokratik devrim olduğunda birleşmekte­dirler. Kemal Paşa’nın ölümünden itibaren tutum değiş­miş, İnönü diktası, seçkin aydınlarla eşraf ve bürokrasi üçgenine dayanan, savaş vurguncularıyla el altından iş­ birliği yapan merkeziyetçi bir dikta olarak oluşmuştur.
"... Atatürk’ü inkâr etmek affedilmez büyük bir günah olur. Atatürk hiçbir şey yapmamışsa yeni bir Türk devleti kurmuştur. Bu, Türk tarihinin en önemli olayla­rından biridir. O tarihten sonra Türkiye kendi sınırla­rı içinde bağımsız bir devlet olabilmiştir.” İlk önce şunu belirtelim. Atatürk bizim anladığımız anlamda Doğulu bir diktatör değildi. Bir Şah değildi. Biz onun devrinde, İnönü dev­rinde olduğundan çok daha serbest konuşur ve yazardık” Bu sözleri söyleyen adamın, Mustafa Kemal Paşa ile çatışmış bir Türk aydını (Zekeriya Sertel) olduğunu, hiç akıldan çıkarma­yınız.
Reklam
Reklam
1.267 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.