240 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 166 days
Yazar, şu anda öğretilen dünya tarihini altüst eden bir fikri, yani, Mu kıtası gibi bir yerin geçmişte var olduğu ve geçmişteki uygarlık seviyeleri ile göz kamaştıran, Uygur, Maya, Mısır ve Sümerlerin bu kıtanın ancak kolonileri olduğu tezini işlemiş. James Churchward adlı araştırmacının, dünyanın birkaç yerinde bulduğu ve birbiriyle bağlantılı tabletleri okumasını, tarihin derinliklerinde ortaya çıkan coğrafi oluşumlarla da desteklenen bir süreci anlatmış. Atatürk’ün, bu araştırmalara nasıl ve neden ilgi duyduğunu ayrıntılı olarak işlemiş. Atatürk, düşünülmeyeni düşündüğü, yapılamayanı yaptığı için Atatürk oldu. Böyle bir gerçeklik ortada iken, son 2 yılını verdiği Mu kıtası ve Türklerin kökeni araştırmalarını ulus olarak daha ne kadar görmezden geleceğiz. Kendimizi, birilerinin, “bu fikirler gerçekdışı” telkinine inandırdığımız için mi yoksa “Batı kaynaklı bir haber çıksın gerçek olduğuna inanalım” diye bekleyedurduğumuz için mi? Heriki düşünceyle de bir yere varamayız. Daha çok kanıta ulaşmak ve bu tezi gerçekleyebilmek üzere James Churchward’ın torunu, dedesinin çalışmalarını bugün de sürdürüyor. Peki biz, Atatürk’ün kurduğu ve araştırma gelirini teminat altına aldığı Türk Tarih Kurumu, 100’e yakın üniversite, Tarih ile ilgilenen binlerce akademisyen ve amatör araştırmacı, Atatürk’ün zamanının kısıtlı olanaklarıyla başlattığı bu konudaki çalışmasını bir adım öteye taşıyabildik mi? Türklerin kökenini ve yüksek uygarlıklarla bağlantısını ortaya koyan çalışmaları başkalarından öğreneceksek daha çok bekleyeceğiz demektir.
Atatürk ve Kayıp Kıta Mu
Atatürk ve Kayıp Kıta MuSinan Meydan · İnkılâp Kitabevi · 20191,068 okunma
Otuzlu yıllarda tarih ve dil çalışmalarıyla yoğun olarak ilgilenen Atatürk, ömrünün son iki yılında Kayıp Kıta Mu'nun izlerini aramıştı. Tahsin Bey'in Meksika'dan gönderdiği raporları yeterli bulmayarak, Tahsin Bey'in raporlarında sıkça söz ettiği J. Churchward'ın eserlerini elde edip Türkçeye tercüme ettirerek Kayıp Kıta Mu'nun gizemeni bizzat kaynağından öğrenmek istemişti. Atatürk'ün ömrünün son yıllarında yaptığı Kayıp Kıta Mu konusundaki araştırmalarının sonuçları bugüne kadar saklı kaldı, ama bugün tüm ayrıntılarıyla gün ışığına çıktı. Bugüne kadar bir yerlerde keşfedilmeyi bekleyen Mu kıtası da belki bir gün gün ışığına çıkar... Kim bilir!
Sayfa 195Kitabı okudu
Reklam
Mu kıtasının Pasifik'teki anayurdunun başkenti "Şalmali" adını taşıyordu. Gobi yakınlarındaki kolonilerinden birinin başkenti de "Şalmali II"ydi. Mu ülkesi dört kısma ayrılmıştı: 1. Gobi Çölü'ndeki Uyguri 2. Pasifik'te Filipinler, Japonya ve Borneo adalarının kapladığı alanda bulunan Lemuri, 3. Avustralya kıtasını Asya'ya bağlayan bir kara parçası üzerinde yer alan Gonowana 4. Pasifik'teki anakara; Mu kıtası
{Hala somutluğa kavuşamamış, idealar dünyasında yaşayan Sevgili Dost'a...} Sevgili Dost, Portakal kokulu bir masadan yazıyorum sana. Mum ışığında. Kelimelerim bu yazıyı mektup yapacak kadar kuvvetli değil, kavonozun içindeki mumlarım ısısını bana verecek kadar güçlü oysa ki. Portakal'im yanarak kokusunu bana bağışlayacak kadar
"Mu kıtasının depremlerle ve tsunamilerle yok olması aşamasında Asya Uygur Imparatorluğu varlığını sürdürüyordu ve Mu Kıtası'nın batışı sırasında meydana gelen dev tsunami dalgalarıyla büyük zarar gördü. Aynı zamanda Mu Kıtası halkından olup canlarını kurtarabilenler doğuda kendilerine en yakın yer olan Orta Amerika'ya çıktılar. Ve burada Maya, Inka, Aztek medeniyetlerinin temellerini attılar."
Sayfa 84
693 syf.
2/10 puan verdi
*helliboring*
Şu an sadece CHAOOOOOL! diye bağırasım var. Dikenler ve Güller Sarayı'nı okurken Team Tamlin olduk. ok. Sis ve Öfke Sarayı'nı okurken Team Rhysand olduk. ok. Cam Şato okumaya başladık Team Dorian mı olsak Chaol mu olsak karar veremedik ama ikisini de kalbimize koyduk.. ne olacak dedik. buna rağmen kalbimiz o dans sahnesinde Chaol'un oldu. buna
Empire of Storms
Empire of StormsSarah J. Maas · Bloomsbury YA · 20161,117 okunma
Reklam
413 öğeden 361 ile 370 arasındakiler gösteriliyor.