Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
Hellooooo
Hayatıma mutlulukla dahil ettiğim, Cadıların, büyülerin, Tanrıların ve muhafızların çokça olduğu her bir karakterde kendimden birşeyler bulduğum aşırı şahane bir seriye merhaba diyebiliriz
Siz ona dilerseniz Cadı Toplayıcısı, o olmazsa Alexus Thibault o da olmazsa Ghentli Alexi diyebilirsiniz... Zira benim O'na diyeceğim şey
İyi ki kitaplar var
Öfkeli olmak için Mimi'nin yeterince sebebi vardı ancak sebepleri kadar öfkesini yok etmek isteyen arkadaşları da.
Kendi sorunlarımızı çözmek konusunda yeterli olmasak da söz konusu çevremizdeki sorunları çözmek olduğunda tam bir sorunsavar olabiliyoruz. Mimi de her ne kadar kendi öfkesini yenemese de arkadaşı tembel hayvan için şahane bir çözüm buluyor: Gıdıklamak!
Öfke kontrolünü sağlayamayan, kendisini neyin öfkelendirdiğini fark edemeyen çocuklar için, yönlendirmeli soruları ve ifadeleri bulunan, bulmaca özelliğine sahip olmayı ihmal etmemiş, sosyo-duygusal gelişim alanına yönelik kazanımları hedefleyen, Türkçe etkinliğinin yanı sıra drama etkinliğine de uyarlanabilecek, muazzam resimlendirilmiş taptatlı bir kitap.
Kitabın sonunda konunun uzmanı kişiden tavsiyelere yer verilmesi detayını da çok sevdim.
Keyifli okumalar, çocuk kitaplarıyla kalın.
Orta Asya'nın bozkırlarından Avrupa'nın kapılarına.
Evet, büyük bir merakla başladığım muazzam bir İlber Ortaylı eserinin daha sonuna geldim. Kitap gerçekten de tarihin tozlu sayfalarında gezmek isteyen okurlar için tercih edilmesi gereken kitapların başında gelir. Çok teferruata girmeden, ama hiçbir detayını da atlamadan tüm tarihi olaylar açıkça ve güvenilir kaynaklara dayanılarak anlatılmış. İlber Ortaylı'nın damaklarda tat bırakan, sanki karşılıklı sohbet ediyormuş hissi veren anlatımıyla güzel bir kitap ortaya çıkmış. Okuyacak olanlar için şiddetle tavsiye edilir.
Sen Muazzam Bir Detaysın Alfred :))
Nevrotikler. Sonradan eğtimlinin en sevdiği sözcük.
Sayfa 203 - İthaki Yayınları
De Profundis, Oscar Wilde'ın Reading Hapishanesindeki ikinci yılında Lord Alfred Douglas'a yazdığı uzun mektup. Mektup, yazıldığı kişiye ulaşmamış sonrasında André Gide'in önsözüyle toplu hale getirilmiş. Hem aşk hem de aşkına serzeniş mektubu. Oscar Wilde, evliyken dostluk yaşadığı Lord Alfred Douglas'ın onun nasıl mahvına sebep olduğunu çok zarif bir dille, hayran olunası zihinsel bağlantılar kurup, etkileyici bir üslupla anlatmış.
Oscar Wilde, bu dostluğu yüzünden ahlaksızlıkla suçlanıp cezaevine atılmış, sadece özgürlüğüne değil servetinin de yok olmasına neden olan saplantılı ilişkisinin her detayını incelikle yazmış. İnsan okurken, bu denli bilinçli, çağdaş, kültürlü, bilgili ve yaptıklarının farkında olan bir kişinin, taa başından hata gördüğü bu ilişkiyi neden yaşamaya devam ettiğini sorguluyor sürekli. Aklı başından biri, başka bir kişinin kendini bu kadar sömürmesine nasıl izin verebilir diye sorup durdum ben. Ama bunu da yine mektup içinde yanıtlıyor Oscar Wilde; böylesi bir deha sahibinin zaafları da olacaktır elbette diye.
Aşk, tutku ya da zaaf... Yaşananlar her ne kadar Wilde açısından yokedici olsa da ortaya muazzam derinlikte ve güzellikte bir yapıt çıkmış. Mektubun sonuna kadar zaafına ya da tutkusuna saygı duydum ama son bölümü okurken Scorpions'tan Still Loving You çaldı zihnimde. Şarkıyı her ne kadar çok sevsem de mektubun sonundaki tutum sanırım hoşuma gitmedi.
Daha önce Dorian Gray'in Portresi'ni okumuştum ve okuyan herkes gibi beğenmiştim ama De Profundis, daha kişisel, Oscar Wilde'ı tanıyabilmemiz, anlayabilmemiz için daha bir rehber gibi.
“ Piraye”
‘ Piraye ‘ Nazım ın değil benim Pirayem diyor ya Canan Tan . Tam olarak öyle yüreğim seni çok sevdi kitabından sonra keşfettim ve iyiki de almışım soluksuz merakla aşkla hevesle okuduğum bir kitap oldu . Sanki Piraye yi değil benim üniversite yıllarımı anlatıyordu Aslında herkesten birazcık var . Doğuyu bu kadar muazzam anlatması her detayını okuru incitmeden iletmesi ve kitabın sonunda hüngür hüngür ağlamanız içinde olduğunu gösteriyor aslında . Çok Teşekkürler Canan Tan Hepimizin Pirayesi Artık …
