"Kafayı geçmişe takmak insana acı verir. Geçmişte yaşananlar içilmiş içki gibidir! Mutluluğu geçmişte aramanın ne anlamı var? Kaftan eskimişse, çıkar at!"
Coşkulu kalabalıkların içerisinde sahte bir insansın; başından beri herkesi kandırdığını düşünürken tek yaptığın hayatı ezmekti, amacına uygun yaşantın senin katran dolu kalbinin silüetidir. Hayat kötülüğün ve iyiliğin parıltılı savaşını muazzam bir gösteri halinde sunmuştur. Hangi tarafın büyüsüne kapıldıysan taraf seçmiş olduğunun düşüncesinden hemen vazgeçmelisin, aptal. Karmaşık bir yapıdır insan algısı, bir bakıma köşeye kıstırılmıştır. Köşeye sıkıştırılmış, yıpranmakta olan zayıf bir karakterin tiz çığlıklarısın. Çaren iyi veya kötü mü dür ? Ne düşünüyorsun hala, bir yol seçmen gerektiği öğretildi, bunu yaptın. Hangi iyinin sana bu yolda ışık tutacağını bilemedin veya hangi kötünün senin için kutsal bir yaşam barındırdığını. Sen cevabı sorusundan önce yazılmış bir detaysın, tanrı aşkına senden sonrasını kodlamaya devam edensin. Gözlerinin toplumsal coşkuyu barındırdığı tüm berraklığıyla ortada, onu görebiliyorum. Onlara katıl, paylaşılan mutluluğu delicesine görmesini arzula gözlerinin; karanlık hiç olmadığı kadar tatmin edici bu gözler fazla sığ ışığa. Bu gözler fazla sığ insanlığa; yapay mutluluğa.
Sen muazzam bir detaysın. Okurken heyecan ve tutku içinde kaldığım bir kitaptı. Nefes kesici bir sürükleyiciliğe sahip. İyiki başlamış iyiki bitirmişim. Şimdi sıra 3. Kitapta..
Zaman ve mekanın içinde eriyor bir yandan da cümlelerin karşısında birazdan mermiye dizilecekmiş gibi çaresiz, kalakalmış halde okumuyor da seyrediyorum kitabı. Daha önce hiç yaşayan canlı dipdiri bülbül gibi dipdiri konuşan bir taşraya gitmemiştim.. Ne zihnimde ne de gerçekte. Okurken ordayım. Her şeyi görebiliyor ve hissedebiliyorum. Merdiven gibi gözüken o basamaklı koca dağdan hop inip hop çıkarken gelen gıcırtıları bile.. Muazzam bir detaysın.
Gecenin bi vakti dinlediğim şarkıda denk geldiğim şu cümle:
"Eksik kalır ömrüm dediğin, insan insanın boşluğudur."
Sen muazzam bir detaysın Hüsnü Arkan 🍀
Kün, Sezgin Kaymaz’ın İletişim Yayınları’ndan çıkan Tanıl Bora’nın editörlüğünü yaptığı, kapak fotoğrafının Sarp Soysal’a ait olduğu muazzam bir kitap. Zaten bir eserin içinde Tanıl Bora varsa gönül rahatlığı ile alıp okuyabilirsiniz.
Kitap ile ilgili ne diyeceğimi bilemiyorum. Çok uzun zamanda okudum, ki aslında bir çırpıda bitecek bir kitap. Son
Muazzam. Bir erkeğin bir kadının duygularını bu kadar güzel yansıtması gerçekten takdir edilir. Bir solukta okuduğum ve sonlarında gözyaşlarına boğulduğum bir kitap. Zweig sen harika bir detaysın :')