Modern Zamanları 'Çorak Ülke' olarak algılayan T. S. Eliot'un anlattığı üzere,
hayatın yerini yaşantının,
hikmetin yerini bilginin,
bilginin yerini malumatın,
hatta malumatın da yerini verinin aldığı bir dünya değil miydi?
Böylesi bir dünya ruhu da elbette cesede boğdurur, sîreti sûrete ezdirirdi.