e.
@muberkamakami
Vitam impendere vero.
Ankara
89 librarian point
1629 reader point
Joined on October 2017
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
Ankara’daki sahafların isimlerine bayılıyorum. Tunalı’daki Gönülçelen Sahaf, Adilhan İşhanı’ndaki Aşiyan Sahaf ve Kuğulu Parka yakın Devr-i Alem Sahaf. Her biri ismiyle müsemma.
Yeni bir dil öğrenme maceraları - 2
Bugünkü maceramızda bizlere Fransız Piyanist Colette Maze eşlik ediyor. Kendisi 109 yaşında ve bizlerle mutlu ve huzurlu bir şekilde uzun yaşamanın 8 sırrını paylaşıyor:
1. Ödün vermeden kendin olabilmek.
2. Zorlukları geldikleri gibi kabullenmek.
3. Hayata karşı her zaman iyimser bir bakış açısına sahip olmak.
4. Tutkuya sahip olmak.
5. Doğanın harikalarına her zaman hayran olmak
6. Yoğun sosyal hayat
7. Esnek bir vücuda sahip olmak.
8. Düzenli bir yaşam tarzı
Yazının sonunda tüm söylediklerini şöyle özetliyor Colette Maze:
‘Herkesin kaderi vardır. Kısa bir ömürle kendinizi ve hediyelerinizi gerçekleştirmek için gezegenimize geldiniz. Dünyadaki günler kolay değil ve herkes denemelerden ve ıstıraplardan payına düşeni alıyor. Her zaman umudumuzu korumalıyız ve her şeyden önce, çocuksu dünya harikamızı korumalıyız.’
Bugün öğrendiğim en güzel kelime: heartstrings.
“kalbin en hassas telleri” anlamına geliyor. Shakespeare, birçok pasajında bu kelimeye yer veriyor.
Othello Act 3, Scene 3:
“Though that her jesses were my dear heartstrings. I’d whistle her off and let her down the wind.”
Reader Follow Recommendations
Yeni bir dil öğrenirken psikolojiden felsefeye; fizikten biyolojiye birçok alanda yeni bilgiler edinmeyi seviyorum. Evet, bunu yeni bir dil öğrenirken yapıyorum. Çünkü dil öğrenmek, sözlüklerden, gramer kitaplarından, kurslardan öte bir şey. Dil öğrenme sürecimde her gün öğrendiğim yeni şeyler hakkında mini yazılar oluşturmayı düşünüyorum. Hem benim için hem de okuyanlar için faydalı olacağına inanıyorum.
Empati, merhamet ve stres.
Bugün okuduğum yazıda, empatinin merhamet ile değil stres ile ilişkili olduğundan bahsediliyordu. Yazıyı okuduktan sonra bu durumla ilgili bir kavram oluşturdum: empati verimliliği. Her olayla, haberle ve insanla empati kurmak strese neden oluyor. Ayrıca empati ve merhametin birbiriyle bağlantılı olduğu düşünülse de nörolojik olarak aynı durum söz konusu değil. Empati ve merhamet duygularını deneyimlediğimizde beynimizde farklı bölgeleri aktive ediyoruz. Kendimize olan şefkatimiz, nezaketimiz ve saygımız için empati verimliliğini oluşturmamız gerekiyor. Gerektiği yerde gerektiği kadar empati kurmak. ‘Key points’ tam olarak bu.
Kitaplar için seçilen özgün başlıklar her zaman daha çok dikkatimi çekiyor. Örneğin, Gabor Mate’nin DEHB’yi (Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu) anlatmak için yazdığı kitaba 
Dağınık Zihinler ismini vermesi oldukça manidar. Böyle özgünlüklerin müptelasıyım. (:
Zihin açıcı ve ilham verici blog yazıları okuduğumda hissettiğim o duygunun tarifini bulamıyorum. Bugün Noam Shpancer’in Psychology Today sitesinde yayınlanan ‘Migrants and Millionaires: Unequal in Life and Death’ isimli yazısını okuduğumda da aynı şeyi hissettim. Göçmen sorunu ve Titanik maceracıları. Aynı kulvardalar mı? Okunmalı.
Nasıl yani, bağlantı eklemek de mi premium özellik haline geldi? Yakında bu platformda alıntı eklemenin de premium olacağından şüpheleniyorum doğrusu.
sponsorlu alıntı, sponsorlu yazar.
Düşünün. Yazarsınız. Yazma hevesiyle belki de yazar unvanının popülaritesiyle bir kitap çıkarmaya karar veriyorsunuz. Kitabı hazırlıyorsunuz, basım işlemleri tamamlanıyor. Kitap yazmak yetmez tabii, bunu bir de “okurlara” duyurmak gerekiyor. Uygulamaya para yatırıp aylarca, günlerce reklamını yapıyorsunuz. Yetmedi. Henüz kitabı okumayan birisine kitaptan alıntı paylaşmasını rica ediyorsunuz. Paylaşacağı alıntıyı siz söylüyorsunuz ve onu da sponsorlu olarak tanıtıyorsunuz. Buyurun size 1000K yazarlarının kısa özeti. Oksijenli, karbondioksitli kitapların kısa özeti.
bu gece kitap okumuyoruz, kuğulu parkta, bir bankta bu şarkıyı dinliyoruz.
youtu.be/RphPD9tKPRA
aslında bu da bir okuma, iç okuması.
artık günümüz yazarları ”sevgili okurlar, kitap yazdım.” demiyor, “beni okuyun, edebiyata yeni bir soluk getirdim.” diyor. içi boş bir doluluk. kitap isimleri, içerikleri ’oksijen kullanıyorum, karbondioksit veriyorum’dan öteye geçemiyor. yepyeni bir soluk.
Sevgili 
1000Kitap,
Anasayfamda “size özel” başlığı ile en çok beğeni alan ve kitaplar ile alakası olmayan gönderileri benimle paylaşmayı bırakırsan çok mutlu olacağım.
Sevgili 1000Kitap,
Anasayfamda “size özel” başlığı ile en çok beğeni alan ve kitaplar ile alakası olmayan gönderileri benimle paylaşmayı bırakırsan çok mutlu olacağım.
akademik bi’şeyler.
Keşke bu uygulamaya okuduğumuz makaleleri de ekleyebilsek zira son zamanlarda akademik çalışmalarımdan dolayı okuduğum makale sayısı, okuduğum kitaplardan katbekat daha fazla.