e.

Being Woman:
“I sometimes think I could take on the world, but first . . . Oh my God, my eyebrows need plucking And oh my God, my legs need shaving And my pores need cleansing and my skin needs toning And my boobs need padding and my hair needs combing
e. okurunun profil resmi
Bazen dünyayı ele alabileceğimi düşünüyorum, Ama önce . . . Aman Tanrım, kaşlarımın koparılması gerekiyor Ve aman Tanrım, bacaklarımın tıraş olması gerekiyor Ve gözeneklerimin temizlenmeye ve cildimin tonlamaya ihtiyacı var Ve göğüslerimin dolguya ve saçlarımın taranmasına ihtiyacı var
Reklam
e. bir yorumu yanıtladı.
Ah, çoğu hayvanın yaptığı gibi olabilirdi her şey. Yılda bir kez üreme için gerekli olan vücut salgılarını değiştokuş et, işte bu kadar. Yaşamımız nasıl huzurla dolardı. Çatışma yok, gam yok, konuşacak konu yok, aşk filmi yok, ucuz romantizm yok, şarkı yok, çıplak fotoğ­ raflar yok, pornografi yok, politik skandal yok, komşu kavgası yok, cinsel istismar yok, silikon yok, Viagra yok. Sigmund Freud övmek yok. Fallosantrizm yok. Bu kitap da yok.
Muharrem  Kenger okurunun profil resmi
Sanki hayatımızdaki tüm çatışmanın, proplemin kaynağı cinsellik gibi yorumlamış 🤔
e. okurunun profil resmi
Alıntının devamını eklemediğim için öyle algılanıyor fakat yazar devamında şunları ekliyor: “Tekdüze bir hal alırdı ya­şam; eğlenceli olması gerektiğini kim diyor ki zaten? Biz daha iyi bilecek değiliz. Yine de göreceğimiz üzere: Erotizmin neden olduğu stresin evrim tarafından planlanmış ve gereği gibi topluma ve kültü­re yayılmış olduğu gerçeği, bize ihtimal dahilindeki tüm pratikler­den müteşekkil bir çeşitlilik bahşetmiştir. Yaşam tam da budur işte.”
The conscious contains thoughts, perceptions, and everyday cognition.
e. okurunun profil resmi
Freuds said that consciousness is not two part as conscious and unconscious. To better understand Freud’s theory, we can imagine iceberg.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
In essence, the idea of classical conditioning is simply learning something by association.
e. okurunun profil resmi
Bir zamanlar yaptığım bir delilik: Türkçe olarak dahi bitirmesi zor olan bir bölümü %100 İngilizce okumuştum ve %150 oranında deli olduğumu kanıtlamıştım. Edimsel koşullanma, klasik şartlandırma konuları hakkında tekrar okumalar yapınca ağlayarak İngilizce essay yazdığım günler aklıma geldi. :)
Resim