Ne diye yükselmez o alaca karanlıklarına şimdi -
yoksulluğun büyük akşam yıldızı.
Sayfa 64Kitabı okudu
Yeryüzünün onlar için bir mekanı yok mu?
Kimi arıyor rüzgar? Kim içiyor derenin aydınlığını?
Göletlerin derin sahil düşünde yok mu
bir boş yer yansıtmak için eşiği kapıyı?
Onlara yalnızca ufak bir yer yeter,
ağaç gibi herşeyleri olacak bir yer.
Sayfa 53Kitabı okudu
Ve yoksulsun sen: bahar yağmuru gibi,
kentin damlarına kutlu düşen,
ve bir dilek gibi, hükümlülerin besledikleri
bir hücre içinde, dünyasız ebediyen.
Ve hastalar, uzanınca başka türlü
kendilerini mutlu bilen; çiçekler gibi ray arasında
öyle zavallı yoksul yolculuğun serseri rüzgarında;
ve kapanıp ağlanılan avuç içi gibi, öyle yoksul...
Sayfa 41Kitabı okudu
Reader Follow Recommendations
ONLAR değiller. Onlar sadece zengin olmayanlar,
istençleri yok onların ve dünyaları yok;
korkuların son izleriyle damgalananlar
ve her yanları çarpık ve kopuk.
Sayfa 37Kitabı okudu
BÜYÜK kentler gerçek değil; aldatırlar
gündüzü, geceyi, hayvanları ve çocuğu;
susmaları yalan, gürültülerinde yalan var
ve eşyalarında, duran uslu uslu.
Sayfa 30Kitabı okudu
Kalabalık sıkıştırır ve düşünmez onları sakınmayı,
biraz kararsız ve takatsız olsalar da aman, -
yalnızca ürkek köpekler, yok yerleri yurtları,
gider sessizce peşlerinden bir zaman.
Sayfa 17Kitabı okudu
uzun geceler elde olmayan sızlanma
ve soğuk yıllar yitirmiş kavgasını gücünü.
Ve salt karanlıkta ölüm yatakları durur,
ve yavaş yavaş özlerler onları;
ve ölürler uzun uzun, sanki zincirleme ölürler ve bir dilenci kadın gibi çıkarlar dışarı.
Sayfa 16Kitabı okudu
