İKİNCİ NÜKTE: İmam-ı Rabbanî Ahmed-i Farukî (R.A.) demiş ki: "Ben seyr-i ruhanîde kat'-ı meratib ederken, tabakat-ı evliya içinde en parlak, en haşmetli, en letafetli, en emniyetli; Sünnet-i Seniyeye ittibaı, esas-ı tarîkat ittihaz edenleri gördüm. Hattâ o tabakanın âmi evliyaları, sair tabakatın has velilerinden daha muhteşem
Allah Teâlâ her yüzyılın başında bu ümmete dinlerini ihya edecek bir müceddid gönderir.
Reklam
İmam-ı Rabbânî
Aşkın bağında açan güllere, bülbül olan, İslâmın hasret ile beklediği kahramân, Ma'şûkunun aşkından yanıp yanıp kül olan, Ağlasa yeri vardır, seni görmiyen zemân! İlmîle, irfanîle, sâhib olan (Sılâ)ya, İki temel bilgiyi, vasl eden bir araya, dalıp uçsuz bucaksız, o mu'azzam deryaya, Ve bu zikr deryâsından en büyük payı alan! Kimi
Dr. Muhammed Hanif Kemal'in naklettiğine göre bir keresinde Muhammed Taki Osmânî son derece müteessir olmuştu. Kendisini bu derece üzen hâdise ise, sohbetlerinden derlediği bir kitabı yayına hazırlayan kişinin Muhammed Taki Osmanî için "seyyidina", "müceddid", "Şeyhülislâm" gibi kelimeler kullanmasıydı. O şahsı ciddi bir biçimde azarlayarak şöyle dedi: "Kitabını inceledim. Saygı ifadelerinde çok büyük mübalağa var. Böyle bir şey asla kabul edilemez. Bir sonraki baskıda hepsini çıkartın."
Rabbim rahmet etsin sana üstadım
1876 yılının baharında Nurs ki Bitlis diyarında Vakt-i seher civarında Cihana buyur dediler Bir çocuk ki çocuklara benzemez Hiç ağlamaz, pek ihtimam istemez O’nu gören hayretini gizlemez
204 syf.
7/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Bir Dünya Savaşının İnşası
Kitap tarih felsefesi ve uluslararası ilişkiler bakış açısı çerçevesinde ele alınmış. Kitabın amacı Osmanlı-İspanyol çatışmasının bir dünya savaşı olduğunu ispat etmek. Bunu da yazar metodolojik bakış açısıyla ele almış. Kitabın önemli bir noktası gerek Kanuni, gerekse Şarlken’in dönemin Müceddid/Mesih olduklarına inanmaları. Ve mücadelelerini bu bakış açısıyla vermiş olmaları. Sonuç itibariyle Galip gelen taraf Osmanlı Devleti oluyor ve Akdeniz’deki hâkimiyeti uzun yıllar devam ediyor.
Bir Dünya Savaşının İnşası
Bir Dünya Savaşının İnşasıAhmed Fatih Andı · Ketebe Yayınevi · 20231 okunma
Reklam
İmam-ı azam hazretleri çok değerli, çok zeki bir ilim adamı. Müceddid, müctehid. Benim övmemle yücelecek bir insan değil. Binlerce, milyonlarca insan onun peşinden gitmekle zaten onu övmüşler. Diyor ki; Yahudi, Hristiyan, putperestler aynı kalıbın adamlarıdır. Aynı tipte insanlardır.
Fetva Emîni: Ali Rıza..
Bediüzzaman şu zamanda, Dîn-i İslam'a en büyük hizmet eylediğini ve eserlerinin tam doğru olduğunu.. Ve böyle bir zamanda, mahrumiyet içinde, feragat-ı nefs edip, yani dünyayı terk edip böyle bir eser meydana getirmek hiç kimseye müyesser olmadığını ve her sûretle şâyân-ı tebrik olduğunu.. Ve Risale-i Nur, müceddid-i din olduğunu.. Ve Cenabı Hak onu muvaffakun bilhayr eylesin.. âmin diyerek müdâfa edip demiş..
Sayfa 252
Filistin'deki Kardeşlerime...
Çocuklarımıza, yavru aslanlarımıza... Filistin'deki o büyük adamlara. Dinleri hususunda alçaklığı kabul etmeyen o kimselere: Çocuklarınızın kanları, bizim çocuklarımızın kanıdır... Sizin kanlarınız, bizim kanımızdır... Şehid Şeyh Müceddid Usame Bin Laden (رَحِمَہُ اللّہُ) -“Filistin'deki Kardeşlerime”-
İmam-ı Rabbanî ve Müceddid-i Elf-i Sânî Ahmed-i Farukî (ra) demiş: "Hakaik-i imaniyeden bir tek meselenin inkişafı ve vuzuhu, benim indimde binler ezvak ve keramata müreccahtır. Hem bütün tarîkatların gayesi ve neticesi, hakaik-i imaniyenin inkişafı ve vuzuhudur." Madem şöyle bir tarîkat kahramanı böyle hükmediyor; elbette hakaik-i imaniyeyi kemal-i vuzuh ile beyan eden ve esrar-ı Kur'aniyeden tereşşuh eden Sözler, velayetten matlub olan neticeleri verebilirler.
Reklam
"Allah Teâla bu ümmet için her yüz senenin başında dinlerini tecdid eden bir müceddid gönderir." el-Hakim, el-Müstedrek, 4:522; el-Münâvî, Feyzü'l-Kadîr, 2:281, hadis no: 1845.
Enver NeşriyatKitabı okudu
İmâm-ı Rabbâni Ahmed-i Fârûki es-Serhendî (k.s), hicri ikinci bin yılın başında yaşayıp bu dönemde irşad vazifesini deruhte etmesi sebebiyle "müceddid-i elf-i sâni (ikinci bin yılın yenileyicisi)" diye de anılır. Tabakat kitaplarına göre bu lakapla onu anan ilk kişi, müridi Abdulhakim Siyalkâti hazretleridir (v.1067/1657). Tecdid ve müceddid fikrinin mesnedi ise, "Allah Teâlâ, her yüzyıl başında bu ümmete dinini tecdid edecek birini gönderir" (EbtDâvúd, Melâhim, 1) hadis-i şerifidir.
Resim