Başmüfettiş sakin ve kibar bir üslupla: "Selena Hanım, ülkemize gel- mekle bizi memnun ettiniz, müşerref olduk. Derslere girmeniz bizi daha çok sevindirdi. Lakin baş örtünüz kanunlarımıza aykırı...
Anladım ki cevap bekliyor, anlattım:
- Türkiye laik, demokratik bir ülke, Amerika gibi. Amerika'da bu kıyafetle derslere girdiğim için burada da girdim...
Müfettiş Bey ciddileşti, üslubu değişti: - Selena Hanım laiklik dersi veriyor, konu laiklik değil, gericilik...
Son kelime iğne gibi battı:
- Ben Amerikalıyım, İngiliz Edebiyat'ı öğretmeniyim, şimdi ben gericiyim, siz ilerici misiniz?
Müfettişin kaşları çatıldı:
- Niçin başınızı kapatıyorsunuz?
- Ben, Müslümanım!
- Başını açanlar gavur mu?
Kimin gavur, kimin Müslüman olduğu ahirette anlaşılır...
Müfettiş Bey beklemediği cevaplarla karşılaşınca, müdüre döndü: