Seyyid Şerîf kuddise sırruh ne güzel demiş; “İnsan-ı kâmil cüz’î, küllî, kevnî ve İlâhî âlemleri kendi zâtında toplayan bir hakîkattir. İnsan ruhu ve aklı itibarıyla tüm kitabları kuşatan “Umm-ul-Kitab”, kalbi itibarıyla “Levh-i Mahfuz”, nefsi itibarıyla yazar, siler, tertemiz, yüksek ve şerefli bir sayfadır. Bedenî, rûhî, itikadî taharete muvaffak olmayan onun sırrını bilemez. Yüce âlemleri kuşatan bir varlıktır insan…” diye tarif etmiştir. Bu tarife binaen deriz ki, müdrike, ferâsetli, mülhem kuvvetleriyle insan nefs-i nâtıkası cihetiyle de şerefli olarak yaratılmıştır.
Binaenaleyh insandaki rûh-i hayvânî ve nefsi, hayvan âleminden yine çok üstündür. Yani insanda iki üstünlük var; nefs itibarıyla hayvana benzer amma insanın nefsi, hayvanın ruhundan üstündür, şereflidir. Rûhî cihetiyle ise asla hayvana benzemez; meleklere benzer ve onlardan da üstündür.