200 syf.
9/10 puan verdi
Es-Selam Dostlar... Cemil Meriç ile Ali Fuat Başgil’in tavsiye yazılarını okumam ile kitaplığıma kazandırdığım disiplinli çalışma,irade eğitimi ve ahlak üzere yazılmış bir eser… Yazarımız Julet Payot karakter eğiminin önemi ile başlıyor ve özellikle vurguluyor sağlam nitelikli bir eğitim ile karakterin değişebileceğini. Sonrasında başarı için
İrade Terbiyesi
İrade TerbiyesiJules Payot · Ediz Yayınevi · 201828,6bin okunma
141 syf.
·
Puan vermedi
·
28 saatte okudu
Okulsuz bir toplum nasıl olurdu? Kulağa ilk başta oldukça imkansız ve kabul edilemez bir düşünce gibi geliyor. Sebebi eğtim ve okulun ayrılmaz bir ikili olduğu algısı ve birbirinden bağımsız var olamayacak gibi bir düşünce oluşmasıdır. Ancak eğitim hiçbir zaman okulla sınırla kalmadı, kalmamalıdır da. Örgün eğitime, formal eğitime çok fazla
Okulsuz Toplum
Okulsuz ToplumIvan Illich · Şule Yayınları · 20183,909 okunma
Reklam
300 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Tabuları Yıkmak
Herkese merhaba. Kurgu dışına nadiren çıkabilen ve bu tarz kitapları diğerlerinden daha yavaş ve daha zor okuyabilen biriyim. Ancak okuduğum son dört kitaptan üçü bu şekilde oldu ve ben bunlar arasında en etkileyici, en sarsıcı bulduğum -belki de ben bu tarz kitaplara alışık olmadığım için bana üst düzey geliyor- üslup olarak da en beğendiğim;
İyi Aile Yoktur
İyi Aile YokturNihan Kaya · İthaki Yayınları · 20186bin okunma
Lütfen üşenmeden okuyun !
Diyarbakır'ın bir dağ köyünde ilköğretimde görev yapan öğretmen Matematik dersinde ; – Bir kasada şu kadar çilek varsa, 10 kasada kaç çilek vardır? Diye öğrencilerine bir soru soruyor. Öğrenciler: – Öğretmenim çilek ne? Diyorlar. Öğretmen: – İşte çocuklar çilek. Diyor. – Biz hiç çilek yemedik. diyorlar. Bunun üzerine öğretmen pes etmiyor, oturup
Helal Olsun
Öğretmen dediğin nasıl olur biliyor musun? Bir ana haber bülteninde görmüştüm. Güneydoğu'nun bir köyünde bir öğretmen, şivesinden belli ki kendisi de Güneydoğulu, güler yüzlü bir genç. Hiç çekinmeden anlatıyor: "Müfredat, müfredat derken baktım çocuklar sıkılıyor. Ne yapayım da bu çocuklara okulu sevdireyim diye düşündüm. En iyisi gerçek hayata çocuklarımı alıştırmalı, dedim. Bir gün fark ettim ki öğrencilerimin çoğu çilek görmemiş, yememiş. Bursa'daki bir tarım şirketine yazı yazdım, durumu anlattım. Hiç ücret almadan bana birçok çilek fidesi yolladılar. Tabiat Bilgisi dersini sınıfta yapmak yerine çıktık dışarı, okulun bahçesinin dip taraflarını çapalayıp çilek diktik. Sonra gittik her çocuğun evinin bahçesine bir fide çilek diktik, çocuklar da ailesine "çilek nasıl yetiştirilir, nasıl çoğaltılır" diye eğitim verdi. İki yılda köyün her yeri çilek oldu, herkes çileğe doydu. En güzeli, şehrin pazarında satıp gelir elde eden çok aile var. Bana da hep dua ederler." Böyle olur öğretmen dediğin. Böyle olur girişimci dediğin. "Çalışsam da aynı maaş, çalışmasam da" deyip okuldan kaçan adamdan öğretmen olmaz.
"Okul, diğer ticari mallar gibi aynı yapıya sahip aynı sürece göre uyarlanmış olan bir eşya satmaktadır: Müfredat."
Sayfa 58 - ŞULE YAYINLARIKitabı okudu
Reklam
Ortaokul - Lise - Üniversite dönemleri
yaratıcılığın , insan ilişkilerindeki maharetlerin , kişiye özel becerilerin gün yüzüne çıkması gereken yaş dönemlerinin büyük kısmını kalıp bir müfredat içinde geçirmek zorunda kalan bireylerin huzursuzluğu gayet tabii ve normaldir . normal olmayan ; beyin hakkında bu kadar bilgimize rağmen , halen çağlar öncesinde kalmış ' Sanayi Devrimi ' sürecinin ürünü olan standart eğitim modeli kalıbından bir türlü vazgeçemiyor olmamızdır ..
84 syf.
·
Puan vermedi
Şeffaflık ve Kontrol
ŞeffaflıkToplumu ile yeniden karşınızdayım uzun zaman oldu herhalde ilgimi çeken konular üzerinde bir şeyler karalamayalı. :) Kısmet bu kitabaymış. Kitaba kabataslak baktığımızda 84 sayfa gözükmesine rağmen yayınevi reklamı, kitap reklamı ve notları falan çıkarınca okunacak 61 sayfa kalıyor. Yazar 61 sayfada kendi öngördüğü toplum çeşitlerine göre
Şeffaflık Toplumu
Şeffaflık ToplumuByung-Chul Han · Metis Yayıncılık · 20172,084 okunma
Türkiye'nin eğitim sistemi hakkında ne düşünüyorsunuz ?
Türkiye'ye bakacak olursak eğitim sistemi diye bir şey yok ortada . Öğrencilerin geneli kendileriyle bağdaşmayan bölümlerde. Aileler zoruyla yönlendirilmekte. Neredeyse %99 kesim en kısa yoldan nasıl para kazanırım derdinde(eğitim sistemi bunu gerektirdiği için). En sonunda ateistler din kültürü öğretmeni oluyor, polisler hırsızlardan oluşuyor, iğneden kandan korkan doktor oluyor... Ezberlemeye dayalı bir sistem , Şunu da belirtmek gerek ki bütün öğrencileri tek bir sınava tabi tutmaları başlı başına yanlış. şöyle ki kendimden örnek verecek olursam;sağlık lisesi çıkışlı biriyim, ve lisede gördüğüm dersler sadece sağlık alanına yönelikti. Ne doğru düzgün bir matematik ne fizik ne kimya ne biyoloji verilmedi. Temeli bırakın sadece isim olarak var sözde. şimdi kalkıp bu öğrencileri diğer anadolu liseleriyle aynı sınava tabi tutmak ne kadar doğru bir zihniyet acaba ?🤔 Eğitim sadece tek bir kalıba sığdırılmamalı ,sığdırılamaz da zaten. Genel olarak burdaki döngü şu: Ortada iyi bir sistem yok ,Aileler öğrenciyi sorumlu tutar ,öğrenciler de öğretmeni tutar , öğretmenler ;"müfredat bu ne yapayım", der. Ülke olarak eleştirmekte çok iyiyiz lakin çözüm için kimse ses çıkarmıyor. Ancak eleştirmesine eleştiririz de hiçkimse gelip de soruyor mu ki "daha iyi nasıl olabilir", diye . lQ seviyesi o kadar yüksek insan var ülkede illa güzel çareler bulunur. Zaten lQseviyesi yüksek insanlar bundan dolayı ülkelerini bırakıp ABD gibi dış ülkere gidiyor . Benim asıl düşüncem ise ;"Her birey kendini yetiştirmeye adasa ,kendisini yetenek ve becerileri doğrultusunda eğitse zaten eğitim sistemine gerek kalmayacaktır. "
151 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
"Edebiyat özgürlüktür. Özellikle de birer değer olarak okumanın ve içedönüklüğün ayaklar altına alındığı bir çağda edebiyat, özgürlüğün ta kendisidir!" Susan Sontag'ın, savaşın gerçek yüzünün fotoğraf ile nasıl resmedildiği ve resmedilmediği üzerine yazdığı enfes bir inceleme kitabı. Pek tarzım olmamasına rağmen eşimin tavsiyesi üzerine
Başkalarının Acısına Bakmak
Başkalarının Acısına BakmakSusan Sontag · Agora Kitaplığı · 2004450 okunma
Reklam
1088 syf.
·
Puan vermedi
·
52 günde okudu
Tolstoy, 1870 senesinde eşi Sonya’ya, yüksek sosyeteden kocasını aldatan bir kadının romanını yazacağını söyler. Ancak kendisi açısından tüm problemin; “bu kadını acınası kılmak ama hor görülecek biri gibi yansıtmamak olduğunu” da ekler. Peki böyle mi olmuştur? Bu tasarının fazlasıyla gerçekleştiğini söyleyebiliriz. 1872 senesine gelindiğinde
Anna Karenina (2 Cilt Takım)
Anna Karenina (2 Cilt Takım)Lev Tolstoy · Yordam Edebiyat · 201739bin okunma
211 syf.
·
Puan vermedi
Orda bir köy var uzakta, O köy bizim köyümüzdür. Gezmesek de, tozmasak da, O köy bizim köyümüzdür. İlkokuldayken ne heyecanla söyletirdi öğretmenimiz bize bu şiiri. Boğazımız patlarcasına, avazımız çıktığı kadar, haykırarak söylerdik.Köy Enstitüleriyle tanıştıkça, onların dünyasına ayak bastıkça, ne kadar da anlam buldu benim için bu dizeler.
Köy Enstitüsü Yılları
Köy Enstitüsü YıllarıTalip Apaydın · Literatür Yayıncılık · 2009318 okunma
224 syf.
3/10 puan verdi
·
13 günde okudu
Bu mudur edebiyat?
“Bakın çok ilginç bir şey yapacağız. Üçgen şeklinde birbirimize takacağız. Ben Haydar beye takacağım, Haydar bey Mehmet beye takacak, Mehmet bey bana takacak.” Bu sözleri, 2011 yılında mecliste verdiği röportajda Hurşit Güneş dile getirmişti. Kitabın konusunu kısaca özetlemek için bu sözler yeterlidir sanıyorum. Zira, bu kitaptaki karakterler en
Yatak Odasında Felsefe
Yatak Odasında FelsefeMarquis de Sade · İthaki Yayınları · 20152,104 okunma
Hiçbir bilgi, yaşayarak edinilen bilgiden daha etkili değildir.
Sayfa 15 - Meb 2020Kitabı okudu
"Her geçen gün bilgi ve deneyim hazinesidir." "Ziya Selçuk"
Sayfa 8 - önsözden alıntıdır.Kitabı okudu