116 syf.
8/10 puan verdi
   Postmodernizm isimli bu kitap, farklı bakış açılarına sahip filozofların -modernist Habermas, postmodernist Lyotard ve Marksist Jameson'ın- mimariden edebiyata, resimden felsefeye ve de topluma ve siyasete dek uzanan postmodernizmi pek çok yönüyle irdeledikleri metinlerinin derlemesi. Kitapta bu üç filozofun birer metninin yanı sıra Necmi
Postmodernizm
PostmodernizmFredric Jameson · Kıyı Yayınevi · 199450 okunma
Mısır ve Babil teolojisi arasında hatırı sayılır bir fark vardı. Mısırlılar ölümle meşgul oldular ve ölülerin ruhlarının yerin altına indiğine, orada Osiris tarafından yeryüzündeki yaşam tarzlarına göre yargılandıklarına inandılar. Ruhun sonunda bedene geri döneceğini sandılar; bu, mumyalamaya ve şahane mezarlar inşa edilmesine yol açtı. Mısır uygarlığı giderek ve fazla kalıplaştı ve dini muhafazakarlık ilerlemeyi olanaksızlaştırdı.
Sayfa 33 - Alfa felsefeKitabı okudu
Reklam
"Aynı sebeptendir ki, arkadaşlarımızdan, çalışmalarımızdan ve mesleklerimizden bahsederken belirli seviyede ahlaki bir muhafazakarlık gereklidir. Çünkü bütün bu objelerden bizleri nasıl alakadar ediyorlarsa dostlarımızı da aynı şekilde alakadar etmeleri beklenemez. İşte bu tutuculuğun eksikliğindendir, insanoğlununun yarısının diğerleriyle kötü dostluk kurması. Filozofun dostu yalnızca filozof, bir cemiyet üyesinin dostu ise yalnızca o küçük arkadaş çevresidir içinde bulunduğu."
Sayfa 54 - Liber+ Yayınları
136 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Bugün sizlere Beyan Yayınları'ndan çıkan "Bir Müslüman Nasıl Bakmalı serisinden bir eser yorumuyla geldim. Didaktik bir eser olduğu aşikar olan bu eserde okuru makale ve deneme arası bir havada yazılan dolu dolu bir okuma bekliyor. Bir Müslüman Gelenek ve Muhafazakarlığa Nasıl Bakmalı? sorusu üzerine öncelikle gelenek ve muhafazakarlık
Bir Müslüman Gelenek ve Muhafazakarlık’a Nasıl Bakmalı?
Bir Müslüman Gelenek ve Muhafazakarlık’a Nasıl Bakmalı?Mahmut Hakkı Akın · Beyan Yayınları · 202030 okunma
Ecdatperestlik, namıdiğer muhafazakârlık
Gelenekçilik veya muhafazakârlık, mutlak anlamda alındığında şirktir, putperestliktir. Ayetlerimiz, karşılarında açık seçik beyyineler halinde okunduğunda, delilleri sadece şöyle demek olmuştur: "Doğru sözlüler iseniz atalarımızdan kanıt getirin. (Dühan, 36; Casiye, 25)
Muhafazakârlık ya da Şirkin gölgesi
Bir ahlak davası olarak dinin özü, zorluklara direnme/sabır ve fedakârlığa dayanır. Bunu göze alamayan avam, küçük sevapları, dinde ikincil önemde olanları büyüterek Tanrı'yı kandırmaya çalışır. Hevasına uyan kişi, vicdanını bastırmak için hile-i şer'iyye ye başvurur veya kitabına uydurmaya kalkışır. Konformizm anlamında şirkin, sahih din içindeki gölgesi muhafazakârlıktır veya merhum Ali Şeriati nin kavramıyla 'Dine karşı Din'. Dinsizlik ile hakiki din arasında ara bir yer. Dinin anlamı, akil baliğ insanların dünyada denenmesidir. Bu da meşakkati/zorluğu göze almayı gerektirir. Dinde esas amaç, dünyada insanı 'mutlu' etmek değildir; sorumluluğunu yerine getirmektir. Muhafazakârlık, hem bu dünyada mutlu olmayı (haz,huzur,keyif, hoşnutluk, zevk) isteme, hem de ahirette (cennet) mutlu olmayı istemektedir. Oysa hakiki dinde böyle üç kuruşa beş köfte olayı yoktur.
Sayfa 139 - OttoKitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 971 ile 980 arasındakiler gösteriliyor.